хастарлă (hastarlw) 1. Yetenekli. 2. Özenli, çalışkan, aktif. 3. Özenerek, gayyretli bir şekilde, kararlılıkla.
хастарлăн
бет 34/45 Дата 19.07.2016 өлшемі 8.1 Mb. #210868
хастарлă (hastarlw) 1. Yetenekli. 2. Özenli, çalışkan, aktif. 3. Özenerek, gayyretli bir şekilde, kararlılıkla.
хастарлăн (hastarlwn) Memnuniyetle, seve seve, gönüllü olarak, kendiliğinden.
хастарлăх (hastarlwh) 1. Yetenek, üstün yetenek, yaratıcılık. 2. Kararlılık, azim.
хастарсăр (hastarswr) 1. Yeteneksiz, beceriksiz, kalın kafalı, pasif, edilgen. 2. aptalca, pasif bir şekilde.
хастарсăрлăх (hastarswrlwh) Yeteneksizlik, beceriksizlik, pasiflik, edilgenlik
хаç (haşś) Domuz sürmek için sesleniş.
хаçат (ha şśat) Gazete.
хатар (haşśat) 1. Pek, gayet, oldukça. 2. Tehlikeli bir şekilde, güç, zor.
хатарлă (hatarlw) 1. Tehlikeli, korkulu, vahim. 2. Güçlü, sert.
хатарлăх (hatarlwh) Tehlike, risk.
хатёр I (hatér) Hazır. хатёр пул- Hazır olmak.
хатёр II (hatér) Mermi, araç, alet.
хатёрсем (hatérsem) 1. Erzak, azık, kumanya. 2. Araçlar, aletler. 3. Cephane.
хатёрле- (hatérle-)Hazırlamak. хатёр лесе хур Tedarik etmek, yığmak, stok yapmak
хатёрлев (hatérlev) Hazırlık, stok yapma, yığma.
хатёрлен- (hetérlen-) Hazırlanmak, hazırlık yapmak.
хатёрлени (hatérleni) Stok yapma, yığma.
хaтёрлёх (hatérléh) Hazır olma.
хахать (hahat’) Söylenti, rivayet.
хачă (haçw) Makas.
хашака (haşaka) Çerçeve, şasi. кантăк ха шаки Pencere çerçevesi. хашка- Hızlı nefes almak. (Koşmadan sonra) Tıkanmak, boğulmak.
хашлат- (haşlat-) Hırıldamak, içine çekmek, iç geçirmek.
хаяр (hayar) 1. Hırçın, öfkeli, kızgın, sert, keskin. 2. Acımasız, katı yürekli. хаяр çапăçу Sert çarpışma, mücadele. хаяр куракё Yonca. хаяр ути Adaçayı. хаяр тымарё Zencefil. тум хаяр курăк Tilki üzümü.
хаярлан- (hayarlan-) Hırçınlaşmak, öfkelenmek, keskinleşmek.
хаярлат - (hayarlat-) Kötüleştirmek, hırçınlaştırmak, sertleştirmek.
хаярлăх (hayarlwh) Azgınlık, gaddarlık, canavarlık, kızgınlık, öfke, hırs.
хаяррăн (hayarrwn) Gayretle, tutkuyla, azgın azgın, hevesle.
хăва (hwva) Söğüt. хёрлё хăва Kızıl söğüt.
хăвал уçăлни (hwval uşśwlni) Kutup mavisi.
хăвала - (hwvala-) Sürmek, kovmak, damıtmak, kovalamak, takip etmek, kovuşturmak, gözetmek. хăва ласа яр- Kovmak, savmak. хăваласа ирт- Sürmek (araç), geçirmek, önüne geçmek. хăваласа кă лар- Kovmak, dışarı atmak. хăваласа çит- Yetişmek. хăваласа са лат- Dağıtmak, hızlandırmak, hızım artırmak.
хăвалакан (hwvalakan) Sürücü.
хăвалăх (hwvalwh) Söğütlük.
хăван- (hwvan-) Sevinmek, eğlenmek, neşelenmek, kyiflenmek.
хăвар- (hwvar-) Bırakmak, unutmak, alıkoymak, saklamak, ayırmak, vazgeçmek, el çekmek. каласа хăвар- Vasiyet etmek. леçсе хă вар- Uğurlamak, geçirmek. пă рахса хăвар- Bırakmak, terketmek, vazgeçmek. сиктерсе хăвар- Çevirmek, gezdirmek, dolaşmak, dolanmak, yanından geçmek. хăвармалла мар Acil, acele.
хăват/ вăй-хăват (hwvat/ vwy-hwvat) Güç, kuvvet, kudret.
хăватлан- (hwvatlan-) 1. Yoğunlaşmak, artmak, şiddetlenmek, hızlanmak, güçlenmek, güçlenmek. 2. Kabadayılık yapmak.
хăватлат- (hwvatlat-) Sağlamlaştırmak, pekiştirmek, güçlendirmek.
хăватлă (hwvatlw) Kuvvetli, güçlü, zorlu, şiddetli. хăватлă çил Fırtına, kasırga.
хăватлăх (hwvatlwh) Güç, kudret.
хăватсăр (hwvatswr) Güçsüz, âciz, çaresiz.
хăватсăрлан - (hwvatswrlan-) Halsiz düşmek, bitkin düşmek, güçsüzleşmek.
хăватсăрлат- (hwvatswrlat-) Güçsüzleştirmek, zayıflatmak, halsiz bırakmak.
хăвăл (hwvwl) 1. Boş, kof, dar kafalı, kuru. хăвăл юман Oyuk meşe. 2. Oyuk, delikli. сăмса хăвăлё Burun deliği.
хăвăллан- (hwvwllan-) Oyulmak, delinmek.
хăвăллă (hwvwllw) Delik, delikli, oyuklu.
хăвăн (hwvwn) Senin.
хăвăр (hwvwr) Siz, siz kendiniz. хăвăрăн Sizin.
хăвăрăл- (hwvwrwl) Tükenmek, verimliliği azalmak, çok acıkmak.
хăвăрт (hwvwrt) Hızlı, süratli seri, çevik.
хăвăртла- (hwvwrtla-) Teşvik etmek.
хăвăртлат - (hwvwrtlat-) Hızlandırmak, çabuklaştırmak.
хăвăртлăх (hwvwrtlwh) Çabukluk, hız, sürat.
хăвăх (hwvwh) Kepek, buğday, kepekli.
хăвăш (hwvwş) Hanımeli.
хăй (hwy) Kendi. хăй ăссăн, хăй тёллён Kendi kendine, bağımsız olarak. хăй халлён, хăйне хăй Kendi kendiliğinden, kendi başına.
хăй- (hwy) Cüret etmek, cesaret etmek, hakkı olmak.
хăйă- (hwyw) Çıra. хăй çут Lambayı yakmak.
хăйă (hwyw) Göleğin iki tarafındaki peş.
хăйăлăх (hwywlwh) 1. Çıra. 2. Gömlek peşi için kullanılan kumaş.
хăйăлти (hwywlti) 1. Hırıltılı, kısık. 2. Kısık sesli kişi.
хăйăр (hwywr) Kum. хăйăр тёслё Bej rengi. хăйăр ути, хăйăр кёрчёсем Kumul.
хăйăрлă (hwywrlw) Kumlu. хăйăрлă тăп ра Kumlu toprak.
хăйăрлăх (hwywrlwh) Kumlu yer.
хăйён (hwyén) Kendi, kendine ait , kendine özgü.
хăйёнлёх (hwyénléh) Bireysel, kişisel, özel, özellikli.
хăйкачă (hwykaçw) Kaburga kemiği, eğe, yüz, kenar.
хăйма (hwyma) Kaymak. хăйма курăкё Öksürük otu.
хăймалан- (hwymalan-) Köpürmek, köpüklenmek,
хăйматлăх (hwymatlwh) Düğünde babalık yapan kişi.
хăйпăк (hwypwk) Pürüzsüz.
хăйпăн- (hwypwn) Kopmak, ayrılmak, geride bırakmak.
хăйпăчăк (hwypwçwk) Ağacın çatlak kısmı.
хăйпăт- (hwypwt-) Koparmak, ayırmak.
хăйра (hwyra) 1. Bileği taşı. 2. Bilemek, torna etmek, kemirmek.
хăйран- (hwyran-) Bilenmek.
хăйтёллёнлёх (hwytéllénléh) İhtiyarilik.
хăла (hıla) Sarı at.
хăлаç (hwla şś) Çevre, karış.
хăлаçла- (hwlaşśla-) Karışlamak, karışla ölçmek.
хăлаçлан- (hwlaşślan-) Koları genişçe açarak sallamak, korkutmak, uyarmak.
хăлат (hwlat) 1. Çaylak kuşu. 2. Beceriksiz kişi.
хăлатлан - (hwlatlan-) Avına saldıran yırtıcı kuşa benzemek.
хăлăп (hwlwp) Kenet, kap kacak kolu, sapı. алăк хăла пё Kapı kilidi.
хăлăхсăр (hwlwhswr) Söz dinlemez, ele avuca sığmaz, anlayışsız, ipsiz sapsız.
хăлтă I (hwltw) Çalı çırpı.
хăлтă II хăлтăк, хăлтăх (hwltw/ hwltwk/ hwltwh) Gevrek, yumuşak, gevşek, serbest, zayıf.
хăлтăлан - (hwltwlan-) Gevşemek, yumuşamak, zayıflamak.
хăлтăлат- (hwltwlat-) Gevşetmek, yumuşatmak, zayıflatmak.
хăлтăр-халтăр (hwltwr-haltwr) Haldır huldur, kırık dökük.
хăлтăртат- (hwltwrtat-) Vurmak, çalmak, takırdamak, takırdatmak, gümbürdemek, gürlemek.
хăлтăртаттар- (hwltwrtattar-) Takırdatmak, gümbürdetmek, çığlık atmak, ses çıkartmak.
хăлха (hwlha) Kulak, kulaklık. хăлха чикки Şakak. хăлхана кёчё Kulağına gelmek, kulağına ulaşmak. хăлхаран кала Kulağa söylemek. хăлха алки, хăлха унки Küpe. хăлха сухăрё Kulak kiri. хăлха çакки курăкё Karahindiba. хăлха пăявё Kabakulak hastalığı.
хăлхаллă (hwlhallw) Kulaklı, kulağa sahip. вăрăм хăлхаллă Uzun kulaklı, büyük kulaklı. усăк хăлхаллă Sarkık kulaklı. хăлхаллă çёлёк Büyük kulaklı şapka.
хăлхасăр (hwlhaswr) Kulaksız. хăлхасăр пул- Sağır olmak.
хăлхасăрлан - (hwlhaswrlan-) Sağırlaşmak, sağır olmak.
хăлчăк/ хылчăк (hwlçwk/ hılçwk) Kılçık, tahıl başaklarındaki sivri dikenler.
хăлчăклă/ хылчăклă (hwlçwklw/ hılçwklw) Bol kılçıklı, bol tüylü.
хăма I (hıma) Tahta, levha.
хăма II (hıma) Kunduz, samur.
хăмач/ хăмаç (hwmaç/ hwmwşś) Kırmızı kumaş.
хăмăл (hwmwl) Tahıl sapı.
хăмăр I (hwmwr) Arı. хурт-хăмăр Arı, böcek.
хăмăр II (hwmwr) Kahverengi. хăмăр куç Kahverengi göz. хăмăр кун Kapalı gün.
хăмăрлă (hwmwrlw) Kapanık, kapalı, sıkıntılı
хăмăррăн (hwmwrrwn) Keyifsiz, kapalı.
хăмăс/ хумăс (hwmws/ humws) Hasır otu, saz, kamış.
хăмăт (hwmwt) Boyunduruk, yaka.
хăмăтла курăкё (hwmwtla kurwké) Bit otu.
хăмăш/ хумăш (hwmwş/ humwş) Saz, kamış.
хăмăшлăх/ хумашлăх (hwmwşlwh/ humwşlwh) Kamışlık.
хăмйăви (hwmwvi) Tayın burnundan sümük getiren bir hastalık.
хăмла (hwmla) Şerbetçiotu. хăмла вырăнё Şerbetçiotu bahçesi. хăмла (хăлла) çырли Ahududu. хăмла кайă кё Ağaç çileği.
хăмла-/ хăмăлла-/ хăнăла- (hwmla-/ hwmwlla-/ hwnwla-) Kulunlamak.
хăмпă/ хăмпу (hwmpw/ hwmpu) Su kabarcığı. пулă хăмпи Balık kesesi.
xăмпăллă xунчaв (hwmpwllw hunçav) Salkım çiçeği
хăмпăлчă (hwmpwlçw) Sarkık, şişik.
хăмсан- (hwmsan-) Kıskanmak, imrenmek, gıpta etmek.
хăмсар- (hwmsar-) Tehdit etmek, korkutmak.
хăна (hwna) Misafir. хăнасене йы шăнмалли п ӳ лём Misafir odası.
хăна-вёрле (hwna-vérle) Konu komşu.
x ăнала- (hwnala-) Misafir etmek, ağırlamak.
хăналан- (hwnalan-) Misafir olmak, misafir edilmek, ağırlanmak.
хăнăкла курăкё (hwnwkla kurwké) Bit otu.
хăнăх- (hwnwh-) Alışmak.
хăнăхтар- (hwnwhtar-) Alıştırmak.
хăнăхтару (hwnwhtaru) Alıştırma.
хăнăху (hwnwhu) Alışma.
хăнкăла (hwnkwla) Tahtakurusu. хăнкăла курă кё Bit otu.
хăнкăрав (hwnkwrav) Çan, zil.
хăнк/ хăнт (hwnk/ hwnt) Büsbütün, tümden, hepten, temelli.
хăнкăрма (hwnkwrma) Çıngırak.
хăнтăр I (hwntwr) Su samuru, kunduz.
хăнтăр II (hwntwr) Şerit.
хăнтăрамак (hwntwramak) Karın sancısı.
хăнча (hwnça) Ne zaman.
хăнчăр/ хăнчăр куçлă (hwnçwr/ hwnçwr ku şślw) Şaşı.
хăп- (hwp-) Kopmak, ayrılmak.
хăпар - (hwpar-) Çıkmak, kalkmak, kalkınmak, havalanmak, yükselmek, kabarmak, tırmanmak
хăпарнă (hwparnw) Yükselmiş, havalanmış, kabarmış, tırmanmış.
хăпарнăш (hwparnwş) Kabartı, tümsek.
хăпарни (hwparni) 1. Kaldırma, yükseliş, yükselme, artış, artma, kalkınma. 2. Şişme, kabarma.
хăпарт- (hwpart-) Kaldırmak, çıkarmak, kalkındırmak, harekete geçirmek, koymak, yükseltmek, çăмарта хапарт ни Omlet, sahanda yumurta.
хăпартлан- (hwpartlan-) Yükselmek, yücelmek, kalkmak, kalkınmak, canlanmak.
хăпарту (hwpartu) Buğday ekmeği.
хăпăл-хапăл (hwpwl-hapwl) Çabuk, hızlı.
хăпăн- (hwpwn-) Kopmak, ayrılmak, geride bırakmak, geri kalmak.
хăпкăч/ хăпчăк (hwpkwç/ hwpçwk) Kerpeten, kıskaç, pense, cımbız.
хăр- (hwr-) Kurumak, solmak. хăрнă алăл лă Çolak. хăрнă йывăç Odun, kuru ağaç.
хăр-пёччен (hwr-piççen) Yalnız, yapayalnız. хăр пушă вырăн Tamamıyla boş alan.
хăра- (hwra-) Kormak, ürkmek, yılmak.
хăравçă (hwrav şśw) Korkak, ödlek, ürkek.
хăравçăлaн- (hwravşśwlan-) Korkaklaşmak, ödlekleşmek.
хăравçăн Ürkek ürkek, korkarak.
хăракала- (hwrakala-) Biraz korkmak.
хăрами пул- (hwrami pul-) Gözü pek olmak, korkusuz olmak, cesur olmak.
хăрат- (hwrat-) Korkutmak, ürkütmek.
хăрах (hwrah) Çiftlerden biri. хă рах куçлă Tek gözlü. хăрах ураллă Tek ayaklı.
хăрах айккăн (hwrah aykkwn) Bir yerde.
хăрахлă (hwrahlw) Tek sayılı.
хăраххăн (hwrahhwn) Tek, eşi olmayan.
хăрăк (hwrwk) Kuru, kurumuş, çürük, kokuşmuş.
хăрăк-харăк (hwrwk-harwk) Kırıkdökük, bakımsız, çürük.
хăрăлтат- (hwrwltat-) Horlamak, horuldamak. хăрăл татнă сасăпа Hırıltılı sesle.
хăрăм (hwrwm) Kurum, is.
хăрăмла- (hwrwmla-) İs temizlemek, kurum temizlemek.
хăрăмлан- (hwrwmlan-) İslenmek, kurumlanmak.
хăрăмлă (hwrwmlw) İsli, kurumlu.
хăрăн-/ хăрăнса пурăн- (hwrwn-/ hwrwnsa purwn-) 1. Cimri olarak yaşamak, hasis bir şekilde yaşamak. 2. Yoksulluk içinde yaşamak, muhtaç şekilde yaşamak.
хăрăнчăк (hwrwnçwk) Fakir, yoksul, acınacak.
хăрлат- (hwrlat-) Horlamak, horuldamak.
хăрпан/ хăрпан пулă (hwrpan/ hwrpan pulw) Çapak balığı.
хăрпăк (hwrpwk) Kirpik.
хăрпу (hwrpu) Şapka kuşağı.
хăрсуран (hwrsuran) Eklem ağrısı, eklemlerdeki kırıklık.
хăрт (hwrt) Ucu yarım ay şeklinde yapılmış uzun bir mızrak türü.
хăрт- (hwrt-) 1. Kurutmak, fırınlamak. 2. Azarlamak, paylamak, kızmak.
хăрта (hwrta) Yama.
хăртлат- (hwrtlat-) Horlamak, horuldamak.
хăртнă/ хăртлăх/ хăтлăх (hwrtnw/ hwrtlwh/ hwtlwh) Orman içinde boşluk, sökülmüş alan.
хăруçах/ хăравçах (hwry şśah/ hwravşśah) Korkak, ödlek.
хăрушă (hwruşw) 1. Korkunç, berbat, tehlikeli. 2. Dehşetli, müthiş, tehlikeli. x ăрушшăн Azgın azgın.
хăрушăлан- (hwruşwlan-) Korkunçlaşmak, berbatlaşmak, tehlikeli olmak.
хăрушлăх (hwruşlwh) Tehlike, tehdit.
хăрушсăрлăх (hwruşswrlwh) Güvenlik, emniyet.
хăрхăм/ хăрхăн (hwrhwm/ hwrhwn) Kadın köle, cariye.
хăрхăн (hwrhwn) Cimri.
хăрчăк (hwrçwk) 1. Rende. 2. Kaşağı, fırça.
хăс- (hws-) Kusmak, savurmak. хă сас килет Midesi bulanmak, kusacağı gelmek. хăсас кил ни Mide bulantısı.
хăсăк (hwswk) Kusma, kusmuk.
хăстар- (hwstar-) Kusturmak.
хăçан (hwşśan) Ne zaman. хăçан та пулсан (пу лин) Herhengi bir zaman , ne zaman olursa olsun.
хăçантанпа (hwşśantanpa) Ne zamandan beri.
хăçанч чен (hwşśanççen) Ne zamana kadar.
хăçанхи (hw şśanhi) Ne zamanki.
хăçах (hwşśah) Sazan balığının bir türü.
хăт (hwt) Konfor, rahatlık.
хăта (hwta) Kayınbaba, dünür (kadının babası ve tarafının bütün erkek akrabaları için de kullanılır)
x ăтав (hwtav) Çivi, mıh.
хăтар- (hwtar-) 1. Kurtarmak, salıvermek, serbest bırakmak. 2. Yardıma gelmek.
хăтăл- (hwtwl-) Kurtulmak, özgğürlüğüne kavuşmak, salıverilmek.
хăтăр (hwtwr) Su samuru.
хăтăр- (hwtwr-) Azarlamak, paylamak, gözdağı vermek, tehdit etmek.
хăтăрт- (hwtwrt-) İtmek, sevketmek, zorlamak, kışkırtmak, tahrik etmek.
хăтлан- (hwtlan-) Boşu boşuna uğraşmak, girişmek, gereksiz yere meşgul olmak.
хăтланчăк (hwtlançwk) İş, girişim,
хăтлă (hwtlw) 1. Mutlu, sevinçli, memnun. 2. Temiz, halis, rahat, titiz. хăтлă çурт Rahat ev. 3. Temiz bir şekilde, halis bir şekilde.
хăтсăр (hwtswr) 1. Açgözlü, aksi, ters. 2. Kirlice, haince. 3. Pek, gayet, oldukça.
xăть (hwt’) ise de, -sa bile, dahi, hiç olmazsa, bari, -dığı halde, -mesine rağmen.
хăшё/ хăш (hwşé/ hwş) Hangi, hangisi. хăшă мăр Hangimiz. хăшăр Hanginiz. кирек хăш Herhangi, herhangi bir. хăш чух не Bazen. хăш чухнехи Ne zamanki.
хăшкăл- (hwşkwl-) Canı çıkmak, çok çekmek, yorulmak.
хăшкăлтар- (hwşkwltar-) Canını çıkarmak, çok çektirmek, yormak.
хăшлат- (hwşlat-) Tıkanmak, boğulmak.
хăшпёр/ хăшё-пёри (hwşpér-/ hwşé-péri) Başka, kimi, bazı, kimi, biri, birisi. хăшпёрисем, хăшёпёрисем Birileri, herhangi birileri.
хăççымах (hw şś şśımah) Son takı, ilgeç.
хăю I (hwyu) Şerit, kurdela, bant. краççын (лампа) хăйăвё Fitil.
хăю II (hwyu) Cesaret, yüreklilik, yiğitlik.
хăюлăх (hwyulwh) Cesaret, yüreklilik, kararlılık.
хăюллă (hwyullw) Cesur, yürekli, cesaretle, yılmadan, yürekle.
хăюçах (hwyu şśah) Cesur, yiğit, mert.
хăюсăр (hwyuswr) Ürkek, korkak, çekingen.
хăюсăрлан - (hwyuswrlan-) Ürkekleşmek, korkaklaşmak, çekinleşmek.
хăяккăн (hwyakkwn) Yan. хăяккăн выpтaть Yanda durmak, çalışmıyor. (Mecaz anlamada)
хăяхлă кăвак чечек (hwyahlw kwvak çeçek) Deniz kamışı.
хăямат (hwyamat) 1. Kıyamet, dünyanın sonu. 2. Felaket, afet.
хăяр (hwyar) Salatalık. хăяр аври Salatalık sapı. хăяр уки, çиппи Salatalık tüyü. хăяр пуси Salatalık çiçeği. тăварланă хăяр Salatalık turşusu. хăяр вăрри Salatalık tohumu. тăварланă хăяр шывё Salamura salatalık. мăн хăяр Kabak, balkabağı.
хăях (hwyah) İnce kamış.
хевте (hevte) Enerji, güç, kuvvet, dinçlik.
хевтеллё (hevtellé) Enerjik, güçlü, kuvvetli.
хевтесёр (hevtesér) Zayıf, güçsüz, kuvvetsiz.
хевтесёрлен- (hevtesérlen-) Halsiz düşmek, bitkin düşmek, güç kaybetmek, zayıflamak.
херёп (herép) Güç, zor, ağır, sorunlu.
хёв (hév) Koyun (Göğüs).
хёвел (hével) Güneş. хёвел тёттёмленни Güneş tutulması. хёвел çутти Güneş ışığı. хёвел çийё Güneş altı. хёвел çуначё Güneş çevresi. хёвел анаспа Gün batımı vakti. хёвел ант типе Gün batımıyla.
хёвеланăç (hévelanw şś) Batı.
хёвеланаçёнчи (hévelanwşśénçi) Batı, batıdaki.
хёвеллё (hévellé) Güneşli. хёвеллё кун Güneşli gün.
хёвелçаврăнăш (hével şśarwnwş) Ayçiçeği.
хёвелтухăç (héveltuhw şś) Doğu.
хёвелтухăçёнчи (héveltuhwşśénçi) Doğu, doğudaki.
хёвён- (hévén-) Sıkışmak, yığılmak, üst üste koyulmak.
хёвётмёш (hévetméş) İnsanlar arasındaki ilişkiyi bozan kişi.
хёвёш- (hévéş-) Acele etmek, koşuşmak, telaşlanmak.
хёвте (hévte) Enerji, güç, kuvvet, dinçlik.
хёвёштер- (hévéşter-) Telaşa düşürmek, acele ettirmek.
хёвре (hévre) Kuyruk, son, bitim, uç.
хёвтесёр (hévtesér) Zayıf, güçsüz, kuvvetsiz.
хёвтесёрлен- (hévtesérlen-) Zayıf düşmek, güçsüzleşmek, kuvvetten düşmek.
хёл (hél) Kış. хёл каç- Kış geçirmek. хёл каçа, хёл хута, хёл каçиччен Kış süresince, kış boyu.
хёлё-çăвёпе/ хёлен-çăвён (hélé/ şśwvépe/ hélen- şśwvén) Yaz kış.
хёлёх (héléh) 1. At kılı. хёлёх ала At kılından veya ince telden yapılmış elek. 2. Tel.
хёлле (hélle) Kış, kışın. тăр хёл ле Kış ortası.
хёллехи (héllehi) Kışın, kışa ait. хёллехи çанта лăк Kış havası.
хёллеччен (hélleççen) Kışa kadar.
хёлхем/ хём/ вут-хём (hélhem/ hém/ vut-hém) Kıvılcım, parıltı, parlaklık.
хёмлен- (hémlen-) 1. Işıldamak, parıldamak, alev almak. 2. Tadını çıkarmak.
хёмх ӳ ре (hémhüre) Kızıl kuyruk.
хён (hén) 1. Acı, ıstırab, hastalık, illet. хён курса пурă н- Esarette yaşamak, kötü şartlarda yaşamak. 2. Güç, zor, zahmetli, külfetli. хён пурнăç Zor hayat. хён асап Ağır hastalık.
хёне - (héne-) Vurmak, dövmek, dayak atmak, kırbaçlamak.
хёнлёх (hénléh) Güçlük, zorluk, engel, ağırşlık.
хён-хур (hén-hur) Baskı, ezme, sıkıntı, zorlama хён-хур айён че Baskı altında.
хён-хурлă (hén-hurlw) Sıkıntılı, bunaltıcı, iç karartıcı.
хёпёрте- (hépérte-) Sevinmek, neşelenmek, mutlu etmek.
хёпёртеттер- (hépértetter-) Sevindirmek, mutlu etmek, neşelendirmek.
хёпёрт ӳ / хёпёртени (hépértü/ hépértenü) Sevinç, mutluluk, neşe.
хёп-хёрлё (hép-hérlé) Kıp kırmızı.
хёр- (hér-) 1. Kızmak, kızgınlaşmak, gerginleşmek. 2. Heyecanlanmak. хёрсе İhtirasla, şiddetle, arzuyla. хёрсе тытăн İhtirasla tutmak.
хёр (hér) Kız, kız evlat. хёр çураç- Kız istemeye gelmek. çураçнă хёр Nişanlı kız, gelin kız. хёр ил- Kız almak, evlenmek. хёр пар- Kız evlendirmek, kız vermek. хёр халлён, хёр пуççăн Kız olarak. хёр чухне Kızken. чипер хёр, хёрсем Görümce. хёрсем En büyük görümce. вăталăх хёр, сарă хёр, шурă хёр, чипер хёр, кёçён хёр En küçük görümce. хёр таврашё, тупри, мулё Gelin süslemesi.
хёраки (héraki) Kız tarlası. (Kızlar tarafından yapılan eski bir tören adı)
хёрарăм (hérarwm) Kadın, bayan. хёрарăм кёт ӳ çи , старăсти Zampara, çapkın.
хёрача (héraça) Kız çocuk.
хёрел- (hérel-) Kızarmak, kırmızılaşmak, kızgınlaşmak.
хёрен I (héren)Yabanturpu, karaturp.
хёрен II (héren) Çaylak kuşu.
хёрес (héres) Haç.
хёресле/ хёреслё (héresle/ héreslé) 1. Haç biçiminde, haç şeklinde. 2. Çapraz olarak.
хёрет- (héret-) Kızartmak, kırmızılaştırmak.
хёрё/ хёрри (héré/ hérri) Sınır, kenar. ял хёрринче Köy kenarında, köy sınırında.
хёрён- (hérén-) 1. (Yağda) Kızartmak. 2. Heyecanlandırmak, sarhoş etmek.
хёрёнтер- (hérénter-) Heyecanlandırmak, uyarmak, kışkırtmak, kendinden geçirmek.
хёрёнкё (hérénké) Çakırkeyf, hafif şarhoş.
хёрёнчи (hérénçi) Kenar mahalle , varoş.
xёpёx (héréh) Kırk.
xёpёx уpa (héréh ura) Kırkayak.
Достарыңызбен бөлісу: