Düzelmek аванланса кай- İyileşip gitmek аванланса пăр- İyileşmek, iyi olmak, düzelmek аванланни


шăлтăрма (şwltwrma) Makara, blok. шăлт



бет39/45
Дата19.07.2016
өлшемі8.1 Mb.
#210868
1   ...   35   36   37   38   39   40   41   42   ...   45

шăлтăрма (şwltwrma) Makara, blok.

шăлтăртат- (şwltwrtat-) Şıngırdamak, şakırdamak, şıngırdatmak, şakırdatmak, tıngırdatmak, gümbürdemek.

шăма кёпçи (şwma képşśi) Melek otu.

шăмал- (şwmal-) Bulutlanmak, bulutla kaplanmak. пёлёт шăмалса килчё Gökyüzü bulutla kaplandı.

шăмар- (şwmar-) Isırmak niyetinde olmak, sokmak niyetinde olmak, atların kulaklarını geriye doğru atmaları, sinirlenmeleri.

шăматкун (şwmatkun) Cumartesi. шăмат каç Cumartesi akşamı. шăмат çёр Cumartesi gecesi.

шăмă/ шăнă (şwmw/ şwnw) Kemik. пуç шăмми череп Kafatası. шăмă тура Kemik tarak.

шăмăллă (şwmwllw) Kemikli, kılçıklı. шăмăллă пулăсем Kılçıklı balıklar.

шăмпăртат- (şwmpwrtat-) Debelenmek, çalkalanmak.

шăмшак (şwmşak) Kemikler, iskelet.

шăн- (şwn-) Üşümek, soğumak, buz kesilmek мёрзнуть.

шăн (şwn) Soğuk, ayaz, don.

шăна (şwna) Sinek. симёс шăна, шăршлă шăна İspanyol sineği. шăна кайăкё Sinekçil, sinek kuşu. шăна кёпçи Melek otu.

шăнaр- (şwnar-) Sakinleştirmek, öfkesini bastırmak.

шăнаршă/ шăнарăш/ шăнаш (şwnarşw/ şwnarwş/ şwnaş) Kararsız, dengesiz, değişken.

шăнăр (şwnwr) Damar, kiriş, sinir. шăнăр туртни Kramp. шăнăр куракё Sinirotu.

шăнăрлă (şwnwrlw) Sinirli, damarlı, sert, güçlü.

шăнăç- (şwnwşś-) Bulmak, keşfetmek.

шăнăçтар- (şwnwşśtar-) İçermek, kapsamak, tutmak buldurmak, keşfettirmek.

шăнăçтару (şwnwşśtaru) Kapasite, yeterlilik.

шăнк (şwnk) Tam.

шăнкар- (şwnkar-) Sümkürmek.

шăнкарт- (şwnkart-) 1. Sümkürtmek. 2. Atın kuyruğunu daha kısa olması için kısaltarak bağlamak.

шăнкăр-шанкăр (şwnkwr-şwnkwr) Şırıl şırıl.

шăнкăрав (şwnkwrav) Çan, zil, çıngırak. шăнкăрав курăкё, тевви Çan çiçeği.

шăнкăрма (şwnkwrma) Çan, zil, çıngırak.

шăнкăртат- (şwnkwrtat-) Çınlamak, çıngırdamak, çağıldamak.

шăнкăрч(ă) (şwnkwrç-w) Sığırcık kuşu.

шăнсуха (şwnsuha) Sonbaharda çift sürme.

шăнт- (şwnt-) Dondurmak.

шăнчас (şwnças) Sıvacı kuşu.

шăп/ шăпах (şwp/ şwpah) Sessizce, yavaş sesle, yavaşça, tam, düzenli. шăпах çавăнпа Tam bunun için.

шăпа (şwpa) Talih, yazgı, kader, nasip, kura. телейсёр шăпа Kötü kader, kötü talih. шăпа яр- Yazı tura atmak. шăпа мана тухрё Kura bana çıktı.

шăпaльти (şwpal’ti) Kırmızı iri gagalı kuş.

шăпă/ шăп (şwpw/ şwp) Sırık.

шăпăлтат- (şwpwltat-) Fısıldaşmak, sessizce konuşmak.

шăпăр I шăппăр (şwpwr/ şwppwr) Süpürge.

шăпăр II (şwpwr) Gayda.

шăпăр-шапăр (şwpwr-şwpwr) Şıpır şıpır.

шăпăрçă (şwpwr şśw) Gaydacı.

шăпăрт (şwpwrt) Sessizce, yavaş yavaş. шапăрт пулчёç

шăпăртаттар- (şwpwrtattar-) Sessizce akıtmak, dökmek. куççулёсене шăпăртаттарма пуçларё Gözyaşları sessizce akmaya başladı.

шăплан- (şwplan-) Susmak, sessizleşmek, susturmak.

шăплăх (şwplwh) Sessizlik.

шăппăн (şwppwn) Sessizce, yavaşça, özenle.

шăпчăк (şwpçwk) Bülbül.

шăр- (şwr-) İşemek.

шăран- (şwran-) 1. Erimek. апат-çимёç шăранни Sindirim. 2. Akıp gitme (Müzik, şarkı hakkında)

шăранаслăх (şwranaslwh) Düzlük.

шăранмалли (şwranmalli) Erime sıcaklığı.

шăрат- (şwrat-) Eritmek, ısıtmak. (yağ, metal)

шăрату/ шăратни (şwratu/ şwratni) Eritme.

шăрăх (şwrwh) 1. Sıcak, ateşli, şiddetli, hararetli. 2. Havasız, boğucu, kurak.

шăрăхлăх (şwrwhlwh) Kuraklık.

шăри-шăри (şwri-şwri) Ağlama ifade eden yansıma ses. Hüngür-hüngür.

шăрка (şwrka) 1. Bit, bit yumurtası. 2. Çiçektozu, polen. шăркана лар- Çiçek açmak, çiçeklenmek. (Çimen, otlar hakkında). Tozlaşmak. (Çiçek hakkında) шăрка хутаççи Başak. шăрка курăкё Kuşkuş otu.

шăркалан- (şwrkalan-) 1. İşlemek, çalışmak. 2. Çiçeklenmek, küflenmek. сăра шăркаланнă Bira küflendi.

шăркалча (şwrkalça) Yabani ördek.

шăрпăк (şwrpwk) 1. Çöp, artık, kıymık. 2. Kibrit. 3. Kılçık. 4. Tahta çatal.

шăрпăклан- (şwrpıklan-) Sebepsiz yere kavga çıkarmak.

шăрпăклă (şwrpwklw) Kemikli, kılçıklı. шăрпăклă пулă Kılçıklı balık.

шăрçа (şwrşśa) Gerdanlık. шăрçа пёрчи Boncuk, tesbih tanesi. куç шăрçи Göz bebeği.

шăрт I (şwrt) Kıl, fırça.

шăрт II (şwrt) Keski, kesici diş, eski pulluğun keskin dişi.

шăртла- (şwrtla) Kaşımak, saç taramak.

шăртлан- (şwrtlan-) Öfkelenmek, kızmak, irkilmek. шăртланса кай Isınmak, tutuşmak, kızışmak.

шăртлантар- (şwrtlantar-) Öfkelendirmek, kızdırmak, asabını bozmak.

шăрттан/ шăртан (şwrttan/ şwrtan) Etle doldurulmuş ve kızartılmış sucuğa benzer Çuvaş yemeği.

шăрчах (şwrçah) Dik kafalı, inatçı, ısrarcı, söz dinlemez, ele avuca sığmaz, Asabi, kurnazca.

шăрчахлă (şwrçahlw) Titiz, zor beğenen.

шăрчăк I (şwrçwk) Orak çekirgesi, cırcır böceği, kız böceği.

шăрчăк II (şwrçwk) Çile ( ip çilesi), kangal.

шăрчăк III (şwrçwk) Yay.

шăрчăк курăкё (şwrçwk kurwké) Itır çiçeği.

шăрчăклан-/ шăрчăхлан- (şwrçwklan-/ şwrçwhlan-) 1. Dik kafalılık etmek, inat etmek, kusur bulmak. 2. Sinirlenmek, heyecanlanmak, asabı bozulmak.

шăрчăклă (şwrçwklw) 1. Yaylı. 2. Titiz, dik kafalı, inatçı.

шăршă (şwrşw) Koku. ырă шăршă Güzel koku. усал шăршă Kötü koku.

шăршăн- (şwrşwn-) Islanmak.

шăршăнтар- (şwrşwntar-) Islatmak, suya bastırmak.

шăршла- (şwrşla-) Koklamak.

шăршлан- (şwrşlan-) Kokmak, bozulmak, kokuşmak.

шăршлантар- (şwrşlantar-) Kokutmak, bozmak, çürütmek.

шăршлаттар- (şwrşlattar-) Koklatmak.

шăршлă (şwrşlw) Kokmuş, kokuşuk, küflü, kokan. Ырă шăршлă Güzel kokulu. Усал шăршлă Kötü kokulu. Шăршлă курăк Mercanköşk, sıçan kulağı.

шăт- (şwt-) 1. Çimlenmek, filizlenmek, çıkmak, doğmak. 2. Ortaya çıkmak, görünmek, patlamak.

шăт (şwt) Büsbütün, tümden, hepten, temelli.

шăтан-юхан (şwtan-yuhan) Cüzam, cüzamlı.

шăтар- (şwtar-) Delmek, oymak, deşmek.

шăтаслăх (şwtaslwh) Çimlenme.

шăтăк (şwtwk) Yarık, gedik, aralık, çatlak. шăтăк алт- (чакала) Çukur açmak, çukur kazmak. çанă шăтăкё Elbisenin kol deliği.

шăтăкла (şwtwkla) Dantel.

шăтăр-шатăр (şwtwr-şatwr) Çıtır-çıtır, çatırtı, tıkırtı.

шăтăрнак (şwtwrnak) Çit.

шăтăртат- (şwtwrtat-) Çatırdatmak, kıtırdamak, çıtırdamak, kütürdemek.

шăхăр- (şwhwr-) Islık çalmak.

шăхăркач (şwhwrkaç) Düdük.

шăхăрни (şwhwrni) Islık.

шăхăрт- (şwhwrt-) Islık çaldırmak.

шăхран (şwhran) 1. Barut koymaya yarayan kutu. 2. Tütün, enfiye koymaya yarayan kutu.

шăчă/ шăччи (şwçw/ şwççi) Sopa, değnek, asa, ince sırık.

шăши/ шăрши I (şwşi/ şwrşi) 1. Fare, sıçan. шăши çури Fare yavrusu. шăши хӳри Fare kuyruğu. Шaши юcё Gelincik.

шăши II (şwmi) Kas, adale.

шăши/ шăрши III (şwşi/ şwrşi) Beş yaşa kadar olan taylarda bir hastalık.

шăши вётренё (şwşi vétrené) Isırgan.

шăшлакка(й) (şwşlakka-y) Melek otu.

шевле (şevle) Işın, ışık, parlama.

шелле- (şelle-) Acımak, esirgemek, kıyamamak, üzülmek, üzüntü duymak.

шеллеменлёх (şellemenléh) Acımasızlık.

шенкер (şenker) Mavi, gök mavisi.

шеп (şep) Güzel, iyi, hoş. шепрех Daha güzel, daha iyi, daha hoş.

шеплен- (şeplen-) Güzelleşmek, düzelmek, iyileşmek.

шеремет (şeremet) Acıklı, acınacak, garip.

шерепе I (şerepe) 1. Püskül, salkım, fırça. 2. Bezelye.

шерепе II (şerepe) At kılından yapılmış kuş tuzağı.

шерепелен- (şerepelen-) Uzanmak, yayılmak.

шерпет/ шерепет шывё (şerpet/ şerepet şıvé) Bal şurubu.

шерте (şerte) Sırık.

шертешник/ шертешке (şerteşnik/ şerteşke) 1. Kalp hastası. 2. İç, göbek. 3. Araba dingili.

шеçтёрне (şe şśtérne) Dişli.

шет (şet) İhtimal, mümkün, imkân, belki.

шетник (şetnik) Üstü açık fıcı, tekne.

шёв- (şév-) Islanmak, kabarmak, şişmek.

шёвек (şévek) Sıvı, sıvılık.

шёвеклен- (şéveklen-) Sıvılaşmak.

шёвет- (şévet-) Sıvılaştırmak, güçsüzleştirmek.

шёвё (şévé) Güçsüz, zayıf, yetersiz, sıvı, akışkan.

шёвёр (şévér) Acı, keskin. шёвёр пӳрне İşaret parmağı. шёвёp căмca (çeвpик) Bir tür mersin balığı.

шёвёрёлчен (şévérélçen) Şerit, tenya, bağırsak kurdu, parazit.

шёвёрёш (şévéréş) Sivri uç, uç, nokta.

шёвёрт- (şévért-) Keskinleştirmek, acılaştırmak, sivrileştirmek.

шёвтер- (şévter-) Islatmak, suya bastırmak.

шёкё (şéké) 1. Baltacı. 2. Kabuk böceği.

шёкёлтет- (şékéltet-) Cıvıldamak (civcivler hakkında) шёкёлтетсе лараççё Hoşça sohpet ediyorlar.

шёкёлче- (şékélçe-) Kabuğunu ayıklamak.

шёкёлчен- (şékélçen-) Açılmak, meydana çıkmak, çekirdek çitlemek.

шёл (şél) Aralıksız, tüm, topyekûn. кăмакара шёл кăвар Ocak çok sıcak.

шёлкёме (şélkéme) Küçük boncuk ve paralarla süslenmiş eski kadın göğüslüğü.

шёлкёш (şélkéş) 1. Karla karışık yağmur. 2. Üzgün, üzüntülü, kederli, mahszun.

шёлпер (şélper) Gençlere kaynana veya kayın babadan hediye. шёлпер сурăх Hediye koyun.

шёмпёлтет- (şémpéltet-) Debelenmek, çalkalanmak.

шёпён/ шёвён (şépén/ şévén) Siğil, nasır.

шёпшёл (şépşél) Yulaf lapası.

шёçтёрне (şé şśtérne) Dişli.

шёчё (şéçé) Sopa, değnek, asa, ince sırık.

шёшкё (şéşké) Fındık. шёшкё кăмпи, шёшкё ай Fındık ağacı altında büyüyüen mantar, fındık mantarı.

шёшкелёх (şéşkeléh) Fındıklık.

шёшлӳк (şéşlük) Turna balığı.

шёштёрлёк (şéştérlék) Çığa balığı.

ши-ши корăк (şi-şi korwk) Kara hindiba.

шик I (şik) Rüzgâr sesini göstren yansıma ses.

шик II (şik) Şüphe, kuşku, korku, endişe.

шиклен-/ шикшён- (şiklen-/ şikşén-) Şüphelenmek, kuşkulanmak, endişelenmek, tereddüt etmek.

шиклентер- (şiklenter-) Şüphelendirmek, kuşkulandırmak, şüphe uyandwrmak.

шиклёх (şikléh) Kuşku, şüphe, korku.

шиксёр (şiksér) Korkusuz, tereddütsüz, şüphesiz.

шиклё (şiklé) Şüpheli, kuşkulu, korkulu.

шилан (şilan) Gül.

шимпaнзe (şimpanze) Şempanze.

шин/ шинă (şin/ şinw) Lastik, çember, tekerlek.

шинель (şinel’) Kaput.

шипчи (şipçi) Maşa, kıskaç, saç maşası

шит (şit)

шкап (şkap)

шкул (şkul) вăтам шкул Orta okul. аслă шкул Yüksek okul. пуçламăш шкул İlkokul.

шкулти (şkulti) Okuldaki, okulda bulunan. шкулти йёркесем Okul düzeni, okul tertibi.

шлепке/ шёлепке (şlepke/ şélepke) Şapka.

шнур (şnur) Sicim, kaytan.

шнурла- (şnurla-) Bağlamak, düğüm atmak.

шоссе (şosse) Şose.

шофёр (şofyor)Şöför.

шпагат (şpagat) Sicim, ince ip.

шпакат курăк (şpakat kurwk) Böğürtlen.

шпингалет (şpingalet) Mandal, sürgü.

шпион (şipon) Casus, ajan.

шпионла (şiponla) Casus gibi, casusa benzer.

шпулька (şpul’ka) Masura.

шрапнель (şrapnel’) Şarapnel.

штаб (ştab) Karargah, kurmay heyeti. çарăн тёп штабё Ordunun merkez karargahı.

штемпель (ştempel’) Damga.

штат (ştat) Kadro, personel, devlet.

штольпи (ştol’pi) Keten bezi.

штoрм (ştorm) Fırtına.

штраф Ceza. штраф ту- (хур-) Ceza vermek, ceza kesmek.

штрафла- (ştrafla-)Ceza kesmek.

штурм (şuturm) Hücum, saldırma.

штурмла- (şturmla-) Hücum etmek, saldırmak.

штык (ştık) Süngü, kasatura.

шу-/ шăв- (şu-/ şav-) 1. Sürünmek, emeklemek, kaymak. 2. Ortadan kalkmak, soyu tükenmek, yok olmak. çёр шуса анни Toprak kayması.

шу É (şu) 1. Su. 2. Irmak, dere.

шуй I (şuy) Gürültü, ses, patırtı.

шуй II (şuy) 1. Sümüklü böcek, salyangoz. 2. Mideden boğaza kadar yanık hissi, mide ekşintisi.

шуйах- (şuywh-) Hoplayıp zıplamak, yaramazlık etmek.

шуйлан- (şuylan-) Telaşa düşmek, telaşlanmak.

шуйлантар- (şuylantar-) Telaşa düşürmek, telaşlandırmak, korkutmak, ürkütmek.

шуйттан/ шуйтан (şuyttan/ şuytan) Şeytan. шуйттан хупаххи Eğrelti otu.

шуйхат- (şuyhat-) Dağıtmak, hızlandırmak, harekete geçirmek.

шуйхаш- (şuhhaş-) Bağırmak, haykırmak, gürültü yapmak.

шукăль (şukwl’) 1. Moda düşkünü, züppe. 2. Zarif, süslü.

шулaп (şulap) Oluk, su oluğu, çatı oluğu, değirmen harkı, yalak. 2.

шулли (şulli) Su çulluğu, batak çulluğu.

шултăра/ шултра (şultwra/ şultra) İri, büyük, iri taneli. шултра калаçатăн Sert konuşuyorsun, gereksiz konuşuyorsun.

шултăрка- (şultarka-) 1. Çatlamak, parçalanmak, dağılmak, dökülmek, saçılmak. пичке шултăркаса кайнă Fıçı tamamen parçalandı. 2. Başıboş, serbest, seyrek, cılız.

шултралантар- (şultralantar-) Büyütmek, genişletmek, yayılmak, sürmek.

шултралат- (şultralat-) Büyütmek, genişletmek, yaymak.

шулчан/ шăкăлчан (şulçan/ şwkwlçan) Şerit, tenya, bağırsak kurdu, parazit.

шульăк (şul’wk) Hırsız, yankesici, düzenbaz, hilekâr, kazıkçı.

шульăкла (şul’wkla) Sahte, hileli, düzmece.

шупăр (şupwr) Kadın kaftanı.

шупка (şupka) Beyazımsı, soluk, solgun, renksiz. шупка сăнлă Soluk, pembe.

шупкал-/ шупкалан- (şupkal-/ şupkalan-) Benzi atmak, sararmak (yüz), soluklaşmak, sönükleşmek, rengi atmak.

шур I (şur) Bataklık, batak. шур çырли Yaban mersini. шур курăкё Adaçayı. шур таки, шыв качаки Çulluk, bataklık çulluğu. шур тăхран пуç Beyaz yonca.

шур II (şur) Katarakt, aksu, perde.

шур- (şur-) Ağarmak, beyazlaşmak, benzi atmak, sararmak. нётём сăн шурса кайрё Betim benzim sarardı.

шурал- (şural-) 1. Ağarmak, beyazlaşmak, benzi atmak, solmak. 2. Gün ağarmak.

шурат- (şurat-) Badana etmek, soymak (patates), soymak (ağaç).

шурă/ шур (şurw/ şur) Beyaz, ak. шап-шурă Bembeyaz. шурă пӳрт Beyaz yurt. Шур Атăл Ak İdil, Kama ırmağı. шур кăмпа Beyaz mantar. шур сухал Aksakal. куç шурри Göz akı. çăмарта шурри Yumurta akı.

шурăмпуç (şurwmpuşś) Şafak. шурăмпуç çути килет (палăрать) Şafak ışığı beliriyor. шурăмпуç çăлтăрё Zühre yıldızı.

шурăх- (şurwh) Rengi atmak, sapsarı kesilmek.

шуpлă-capлa шeшшe (şurlw-sarlw şeşşe) Menekşe.

шурлăх (şurlwh) Batak, bataklık, çamur.

шурлăхлă (şurlwhlw) Bataklık, çamur.

шуррисем (şurrésem) Beyazlar. (Rusya’da iç savaş döneminde karşı devrimcilere verilen ad).

шуpуп (şurup) Vida.

шурути (şuruti) Ayrıkotu.

шăрка курăкё/ саступ курёк (şwrka kurrıké/ sastup kurék) Kuşkuş otu.

шурчак (şurçak) Soluk, solgun, sönük.

шуç/ шăвăç (şuşś/ şwvwşś) Beyaz teneke, plaka.

шуçăм (şu şśwm) Şafağın ilk ışıkları. шуçăм килнё чух Şafak vakti. каçхи шуçăм Alacakaranlık.

шут (şut) Abaküs, sayı boncuğu. 2. Rapor, hesap, nicelik, sayı, sonuç. укçа шучё Para hesabı. хут пелекенсен шучё Okur-yazar sayısı. шута ил- Hesaba katmak, dikkate almak. 3. Şeref, namus, onur, itibar. шута кёрт, шута хыв- Saymak, saygılı olmak, dikkate almak, hesaba almak. çын шутне кёртместчёç (хумаст-чёç) İnsan yerine koymadılar. 4. Niyet, kasıt, istek, arzu. хире кайма шут тытрё Tarlaya gitmek için karar verdi.

шутар- (şutar-) Kaydırmak, süründürmek, emekletmek.

шутла- (şutla-) Saymak, sanmak, bilmek, gözü ile bakmak, hesap etmek, niyetinde olmak, niyetlenmek, saygı gösteremek. шутласа хур- Sanmak, düşünmek. шутласа хуни Tahmin, varsayım.

шутлан- (şutlan-) Sayılmak, kabul edilmek, hesaba alınmak.

шутлаттар- (şutlattar-) Saygı göstertmek, hesaba kattırtmak.

шутлă (şutlw) Saygıdeğer, bilinen, tanınmış, sayılı, hesaplı.

шутсăр (şutswr) 1. Sayısız, hesapsız. 2. Çok, alışılmamış, sıradışı. шутсăр пысăк ёç Çok büyük iş.

шухă (şuhw) Oynak, şuh, canlı, yaramaz, çapkın.

шухăлан- (şuhwlan-) Oynaklaşmak, canlanmak, işlekleşmek.

шухăш (şuhwş) Düşünce, fikir, istek, arzu, niyet. шухăша- кай- Düşünmek, düşünceye dalmak. шухăш тыт- Tasarlamak, niyetlenmek, aklına koymak. ман шухăшпа Bence, bana göre.

шухăшла- (şuhwşla-) Düşünmek, aklından geçirmek, sanmak, şüphelenmek, niyetinde olmak, niyetlenmek. шухăшласа ил- (пăх-) Düşünmek. кутăн-пуçăн шухăшла, каллё-маллё шухăшла Farklı yönleriyle düşünmek.

шухăшлав (şuhwşlav) Düşünme, düşünce, mantalite.

шухăшлă (şuhwşlw) Düşünceli, manalı. тарăн шухăшлă кёнеке Derin manalı kitap.

шушкă (şuşkw) Kurutma, küçük kuru simit.

шушу (şuşu) İnce pestil. шушу шӳрпи Kuru sebze çorbası.

шушчăк (şuşçwk) Vergi memuru.

шӳ-/ шёв- (şü-/ şév-) Islanmak, kabarmak, şişmek.

шӳпке/ шӳпке пулă (şüpke/ şüpke pulw) Turna balığı.

шӳреке (şüreke) Sivri uçlu, keskin, sivri, şiddetli.

шӳрет- (şüret-) Sivriltmek, keskinlştirmek.

шӳрпе (şürpe) Çorba. пулă шӳрпи Balık çorbası. купăста шӳрпи Lahana çorbası.

шӳт- (şüt-) Şaka. шӳт ту Şaka yapmak.

шӳтер- (şüter-) Islatmak, suya bastırmak.

шӳтле- (şütle-) Şaka yapmak, şakalaşmak, alay etmek.

шӳтлё (şütlé) Şakacı. шӳтлё сăмах Komik söz.

шӳтник (şütnik) Şakacı, komik, güleç.

шыв/ шу (şıv/ şu) Su, ırmak, meyve suyu. çёр айёнчи шыв Yer altı suyu. хурăн шывё Kayın ağacı suyu. çырла шывё Kiraz suyu, çilek suyu. шыв кайăкё Su kuşu. шыв чăххи Su çulluğu, batak çulluğu. шыв юххи Akıntı, akım. шыв пётри, ыраш пётри Yem balığı. шыв кукри Durgun su. шыв пусаххисем, шыв уратисем Su kaynağı. шыв сикки Şelale. шыв курăкё Yakı otu. шыв кaлти Deniz kertenkelesi, triton. шыв кăмпи (губкa) Sünger. Бaйкaл шыв кăмпи Baykal su süngeri. шыв чaкaнё Suçulluğu.

шывак (şıvak) Sulu (Bira, patates vb. hakkında).

шываклан- (şıvaklan-) Sulanmak.

шывлан- (şıvlan-) Islanmak.

шыв-шур (şıv-şur) Su, bataklık, su kaynağı, su taşkını.

шыра- (şıra-) Aramak, takip etmek.

шырав/ шырани (şırav/ şırani) Arama, araştırma.

шыравçă (şıravşśw) Arayıcı, izleyici, takip edici.

шыраканни (şırakanni) Arayan, davacı.

шыран- (şıran-) Merak etmek, telaşlanmak, zahmet etmek.

шыраттар- (şırattar-) Arattırmak, izlettirmek, takip ettirmek.

шыркалчă (şırkalçw) Çamur ördeği.

шырлан/ шыран/ шырланкă (şırlan/ şıran/ şırlankw) Dik kıyı, uçurum, yar, çukur.

шырланкă (şırlankw) Dik.

шырлак I (şırlak) Avlu ortasında düğün misafirlerine ikram için hazırlanmış özel yer.

шырлaк II (şırlak) Boşluk, aralık, yarık.

шырлах (şırlah) Dert, bela, kaza, felaket, zarar.

шыс(ă) курăк(ё) (şır-w kurwk-é) Sarısabır.

шыç- (şı şś-) Şişmek, kabarmak.

шыçă (şı şśw) Şiş, kabarık, ur, tümör. пыр шыççи Guatır.

шыçăн- (şışśwn-) Şişmek, kabarmak.

шыçăнтар- (şı şśwntar-) Şişirmek.

шыçтар- (şı şśtar-) Şişirtmek.

шыçмак (şışśmak) Tombul, yuvarlak.

Щ щ

щëткa (şçotka) Fırça. Aтă-пушмaк щëтки Ayakkabı fırçası. шăл щëтки Diş fırçası.

щëткăллă (şçotkwllw) Fırçayla, fırçalı.

щит (şçit) Kalkan, korunak. щитпa xёç Kalkanla kılıç.

щитлă (şçitlw) Kalkanlı, korunaklı.

Ы ы

ывăл (ıvwl) Oğul, kayın. чипер ывăл, вăталăх ывăл, сар ывăл, шур ывăл, кёçён ывăл En küçük oğul.

ывăллăх (ıvwllwh) Evlatlık. ывăллăха пёр ача илтёмёр Evlatlık bir oğul aldık.


Достарыңызбен бөлісу:
1   ...   35   36   37   38   39   40   41   42   ...   45




©dereksiz.org 2024
әкімшілігінің қараңыз

    Басты бет