Bu Gök Türk döneminde olduğu gibi sağ ve sol şeklindeydi. Bir tür bozkır
örgütlenme biçiminin Karadeniz kuzeyine taşınmasıdır. Don havzasında olana
Kara Kıpçak, Dnyeper Dnyester arasındakine Ak Kıpçak yurdu adı verilmişti.
Doğudaki Kıpçak yurdunun sınırları çok geniş olup, İdil Bulgar ülkesine yani
Kama Irmağına kadar uzanırdı. Burada yaşayan Fin Ugor kökenli Burtaslar
Kıpçaklara bağlanmışlardı.
Diğer başbuğ Tugor Han ise Pereslavl şehrine hücum etti. Fakat şehre yardım
için gelen Rus knezleri Tugor Han’ı yenerek öldürdüler(1096). Bu arada damadı
(Svyatopolk), Tugor Han’ı cesedini Kiyef’e götürerek merasimle gömdü. Kuman-
Kıpçaklar derhal bu yenilginin acısını ani bir baskınla aldılar. Başbuğ Küre, Kiyef
şehrine kadar geldi. O zamanki vekayinameyi yazan vak’anüvisin bulunduğu
manastıra kadar giren Küre, son derece değeri yüksek bütün eşyaları götürdü.
Daha sonraki yıllarda Kiyef ve Çernigov Knezlerinin Kuman başbuğlarının
kızı ile evlendiğini görmekteyiz. Bundan sonra kısa bir müddet barış dönemi
yaşandı. Volınya knezi David İgoroviç, Kuman-Kıpçaklarla ittifak yaparak
1099’da Macarlara karşı sefere çıktı. Macarlar, ağır bir zayiata uğratıldı.
Arkasından Ruslar ile Kuman-Kıpçaklar arasında
“Sakov” barışı yapıldı. Fakat bu
barış da kısa sürdü ve Kiyef knezi Svyatopolk 1103’te Kuman-Kıpçakları Suteni
nehri kıyısında ani bir baskınla yendi. Çarpışmalar esnasında 20 kadar Kuman
beyinin öldüğü bildirilmektedir. Bu mağlubiyetin de acısını unutmayan Kuman-
Kıpçaklar, arka arkaya üç yıl Rus topraklarına akın yaptılar ve pek çok ganimet
aldılar. Kiyef ve Pereyeslav çevreleri tamamen yıkıldı.
1110’lu yıllarda kabiliyetli başbuğlarını (Tugor Han, Şaru Han, Bonyak/Benek)
birer birer kaybeden Kumanlar, artık zayıflamaya başlamıştı. Şaru Han’ın yerine
geçen oğlu Otrok (=Atrak) kızını Gürcü Kralı II. David’e verdi. Kiyef knezi
Svyatopolk 1113’te ölünce oğlu Vladimir Monomah yerine geçti. Bu sırada Rus
knezi
Vladimir Monomach, Kuman-Kıpçak topraklarına taarruza başlamıştı. Rus
knezlerinin Kuman topraklarına saldırıları 1116 yılında da sürdü. Başbuğ Otrok, bu
baskıya dayanamayarak 1118 yılında damadı II. David’in yanına gitti. Bu sırada
Kafkaslarda birleşen Kuman-Kıpçak orduları, Anadolu Selçuklularını Kafkaslara
doğru ilerlemesini durdurdu. Daha sonra bu ordular Şirvan, İran, Ermenistan’a
başarılı seferler düzenlediler.
1150’yi takip eden yıllarda Dnyeper bölgesindeki Kumanlar tekrar kuvvetlendi
ve Rus arazisini akınlara başladı. Hatta 1154’deki akında Çernigov knezini esir
aldılar ve büyük hediyeler, fidye karşılığında tekrar serbest bıraktılar. Bu akınlarda
Peryeslav Çernigov ve Novgorod-seversk knezlikleri büyük zarar gördüğü için
ahalisi kuzeye Suzdal bölgesine göç etti.
1170 yılında Kumanların başında Konçak ve Kobyak (Köpek-Kebek) adlı
başbuğları vardı. Bu başbuğların idaresinde Kuman-Kıpçaklar, Peresyeslav
knezliğine akınlar yaptılar (1177-1179). Fakat 1184’de Knez Svyatoslav
idaresindeki Rus ordularına mağlup olup 7.000 esir verdiler. Esirler arasında
mancınık benzeri ateşli silah ustası bir Müslüman ustanında bulunması ilginçtir.
Kuman-Kıpçaklar, bu mağlubiyete de karşılık vermekte gecikmediler. 1185
baharında Novgorod-Seversk knezi İgor kumandasındaki birleşik
Rus ordusunu
aşağı Don nehrine bağlı Kayalı ırmağı kıyısında kuşatarak imha ettiler. Başbuğ
Konçek (Konçak)’in idare ettiği bu savaşta prens İgor dahil Rus ordusundaki
knezleri hepsi yakalandı. Fakat Prens İgor, sonradan kaçmayı başardı. Rus milli
destanı olup
“Slovo o polku İgoreve”nin konusu bu 1185 muharebesidir. Bu İgor
destanında seferin ayrıntıları, kahramanlık, üzüntü ve İgor’un karısının feryatları
kısaca anlatılmıştır. Rus kültürü oluşmaya başladığı ilk devirlerden itibaren
bozkırda yaşayan Türk kökenli halkların etkisi altında kalmıştır. Özellikle sosyal
ve siyasi örgütlenmede Türk etkisi görülmektedir. Bu etkileme destanlara da
yansımıştır. İgor Destan’ında din, madencilik, savaş tekniği, donatım ve benzeri
yönlerden Ruslar üzerindeki Türk tesiri açıkça fark edilmektedir.
Достарыңызбен бөлісу: