Еуразия қыпшақтары. Тарих, тіл, жазба ескерт. Конф. матер. 2013
Anahtar Kelimeler: Kuman, Kıpçak, Çortan, Kubasar, Balta, Kongur, Ciğe,
Durut, Uzun
Kıpçaklar Türk toplulukları içinde önemli bir yere sahiptir. Türk toplulukları
genelde iki lehçede konuşurlar, bunlardan biri Oğuz Türkçesi diğeri de Kıpçak
Türkçesidir. Kuzeyde ve Orta Asya’da yaşayan Türk topluluklarının büyük
çoğunluğu Kıpçak Türkçesi konuşmaktadır. Türk halkları üzerinde bu kadar etkili
olmalarına rağmen bugün belli bir cografyayı vatan edinmiş bir Kıpçak grubundan
bahsedilemez. Tarihte de Mısır Memluk Devleti, Delhi Türk Sultanlığı, Gürcistan
ve Doğu Anadolu’nun bir bölümünde kurulmuş Kıpçak Atabekler Hükümeti
65
dışında bir devlete sahip olamamışlardır. Fakat hemen hemen bütün Türk boyları
içinde Kıpçakları görmek mümkündür. Kıpçakların eski dönemlere ait tarihleri
karanlıktır. Çünkü onlardan ne Yenisey ne Orhun Yazıtları ne de Çin kaynakları
bahseder. Kıpçaklarla ilgili malumatlar IX-XI. yüzyıllarda hâkimiyet kurmuş olan
Kimekler hakkında verilen bilgilerde yer almaktadır(20;21). O bilgilerde
Kimeklerin batıdaki bir kolu olarak zikredilirler. Kimekler de tıpkı Kıpçaklar gibi
Çin kaynaklarında ve Yazıtlarda geçmez. Onlarla ilgili ilk somut kaynak İbn
Hurdadbih’in eseridir(24, 268; 34, 365). Ancak Rus âlimi S.G. Klyaştorny
Uygurlara ait Şine Usu Yazıtındaki bir ifadeden (17,79-80) yola çıkarak
Göktürkler zamanındaki Sir Tarduşların Kıpçaklar olduğunu iddia eder. Bununla
birlikte Sir Tarduşların yok olduklarına dair Çin kaynaklarında yer alan bilgi bu
görüşü zayıflatmaktadır (27, 111,140-141). A.N. Berştam da onların Çin
kaynaklarında Hunlar tarafından hâkimiyet altına alındıkları kaydedilen Kyueşeler 65
1118’de Gürcü Kralı II. David’in daveti üzerine Kafkaslara gelen Kıpçaklar kendi beyleri idaresinde İlhanlılara
tabi ve Bagratlılar’dan ayrı bir Ortodoks Atabekler Hükümeti kurdular. Bu hükümet Bayburt, İspir, Tortum, Livana
(Yusufeli-Artvin), Oltu, Ardanuç gibi Yukarı ve Orta Çoruk boyları ile Kür boyunun Göle, Ardahan, Ahıska ve
Ahılkelek ile Azgur kesimlerini içine alıyordu. ( Gökbel A., Kıpçak Türkleri, İstanbul 2000, s.311.