Актуальные проблемы международных отношений

1. Grabe, William. (1991). Current developments in second language reading research. TESOL Quarterly. 25 (3): 375-406.

2. Тони Бьюзен (2010). Учебник быстрого чтения; пер. англ. Е. Г. Гендель. – Минск: «Попурри». На английском был издан в 2006г.
Түйін: Бұл мақалада түсіне оқудың принциптері, когнитивтік тапсырмалар мен оқығанды түсінуді үйретуде әр түрлі жаттығулар мен әдіс-тәсілдерді қолдану жолдары айтылған. Жұмыс барысында қарастырылған ғылыми көзқарастарды сараптай келе ағылшын тілін шет тілі ретінде үйренушілерге арналған кешенді жаттығулар жинағы құрастырылып, ағылшын тілін меңгерушілердің түсіне оқу қабілетін дамытуда айтулы қызмет етеді.

Кілт сөздер: Ағылшын тілі - шет тілі/ Ағылшын тілі - екінші тіл, Ағлшын тілін өзге тілде сөйлейтіндерге үйрету, Түсіне оқу, Тілді меңгеру, Түсіне оқуды үйрету.
Аннотация: В этой статьи говорится о принципах понимания прочитанного, когнитивные задачи, связанные с чтением, а также различные мероприятия для использования в преподавании понимания прочитанного. Современные исследования считают, что отсутствие автоматизма в "нижнем уровне обработки» (т.е. автоматического лексического доступа снизу-вверх) приводит к снижению квалификации чтения. Следовательно, большинство текущих версий интерактивного подхода к чтению приняли сильный восходящий ориентация на переработку на более низком уровне языковой структуры на основе широких исследований движения глаз.

Ключевые слова: Английский как иностранный язык/ Английский как второй язык, Обучение английскому как не родному языку, Понимание прочитанного, Приобретение языка, Обучение пониманию прочитанного.

Sinem AKBULUT Süleyman Demirel Üniversitesi Filoloji Fakültesi Türkoloji Bölümü Yükses Lisans Öğrencisi Almaty. Kazakhstan

YABANCILARA TÜRKÇE ÖĞRETİMİNDE CÜMLENİN ÖGELERİNİN DİLBİLGİSİ ÇEVİRİ YÖNTEMİ VE SEÇMELİ YÖNTEMLE ÖĞRETİMİ
Anahtar Kelimeler: Cumlenin Ogeleri, Secmeli Yontem,Dilbilgisi Ceviri Yontemi,Dilbilgisi, Yabancilara Türkçe Öğretimi.
Yabancı dil öğretiminde dilbilgisinin yeri azımsanmayacak kadar büyüktür.Bugüne kadar birçok araştırmacı tarafından önemi doğrulanmıştır.Yabancı bir dili öğrenmek, mutlaka o dilin kurallarını öğrenmeden geçer.Bir insanın yabancı bir dilde konuşabilmesi için, o dilin kurallarını bilmesi,dilin işleyişinden haberdar olması lazımdır.

Yabancı bir dili öğrenebilmek, konuşabilmek için bütün dilbilgisi kurallarını harfiyen bilmek gerekmese de, belli başlı esaslarını öğrenmek gerekir.

Yabancılara dilbilgisi öğretmenin amacı , dili öğrenenlerin , dilin sistemini kavramalarına , dildeki gizemi çözmelerine yardım etmektir.Gümüze kadar birçok araştırmacı dilbilgisi öğretimi konusunda kafa yormuş ce bununla ilgili birçok teori ve kuram geliştirmiştir.

Bu bilgiler doğrultusunda dilbilgisi öğretimine Dilbilgisi Çeviri Yöntemi ve Seçmeli Yöntemin daha fazla katkı sağlayacağına bizzat yapmış olduğumuz pratiklerle kanaat getirmiş bulunmaktayız.

Bu yöntemler dilbilgisini açıklayıcı, anlaşılır ve akıcı bir biçimde sunmaktadır.

Dilbilgisi Çeviri Yöntemi yabancı dili öğrenenin kendi ana diliyle arasında bağlantı kurmasını sağlamakta ,eski bilgilerle yeni bilgileri birleştirebilmesine yardım etmektedir.

Dilbilgisi çeviri yöntemi, Latince, Yunanca ve diğer modern dillerin öğretiminde kullanılan metotlar bütünüdür. Dilin kendisi değil, kuralları önemlidir. Tablolar halinde fiillerin çekimi verilir, zamana uygun olarak cümle öğelerinin diziliş sıraları ve ana dilden amaç dile, amaç dilden ana dile çeviri yapmayı sağlayacak kelime listeleri öğretilir. Telaffuza hemen hemen hiç dikkat edilmez. Konuşma alışkanlığından çok, okuma ve yazma alışkanlığı üzerinde durulur. Öğrencilerden dilbilgisi kurallarına uygun yazı yazabilmeleri ve çeviri yapabilmeleri beklenir.Yöntemin ortaya çıktığı dönemlerde, bunun kullanılmasının altında yatan haklı gerekçenin şu olduğuna inanılırdı: Asıl öğretilmesi gereken dilin kendisi değil, mantıksal düşünce yeteneğidir. Bu yöntem klasiklerle aynı zihinsel disiplini sağlar.[1-5]

Tabi bu yöntemin derste kullanılabilmesi için ,öğreticinin öğrenenlerin ana dilini iyi biliyor olması gerekmektedir.Aksi takdirde bu yöntem derste kullanılamayacak,kullanılsa da karışıklıklara sebebiyet verecektir.

Bu yöntemin tek başına derste yeterli olduğunu düşünmek doğru değildir. Dersi tek yöntemle ele almak yanlıştır.Çünkü sınıfta farklı zeka çeşitlerine, ilgi alanlarına sahip öğrenciler mevcuttur.Bu nedenle tek başına Dilbilgisi Çeviri Yönteminin başarıya götüreceğine imkan vermiyoruz ve diğer bir yöntem olan Seçmeli Yöntemi de derslere dahil ediyoruz.

Bilinen yöntemlerin, amaca en uygun ve öğretimde en başarılı olan yönleri seçilerek birbirleriyle en verimli biçimde uyuşturulmasıyla elde edilen yönteme “seçmeli yöntem” denir [2-162].

Seçmeli Yöntem, açıklandığı üzere bütün yöntemlerin en etkin ve eğitici yönünü alma işidir.Bu yöntemi kullanmamızın sebebi daha fazla öğrenciye hitap etmek ve daha öğretici olmasını sağlamaktır.

“Seçmeli”, birçok sistem, öğreti veya kaynakların bir araya geldiği malzemelerin düzenlenmesidir. Seçmeli metot, çocuğun bireysel ihtiyaçlarını gidermek amacıyla kendisine özel olarak hazırlanmış, bütün eğitim modellerinin karışımından faydalanarak hazırlanan bir metottur. Okuma kitaplarından, kütüphane kitaplarından, çalışma kitaplarından, oyunlardan, projelerden, elektronik ortamlardaki kurslardan ve düğer öğrenim araç-gereçlerinden faydalanan seçmeli metodu, ev eğitimi sisteminin en önemli parçasıdır. Seçmeli metot, daha çok özel eğitim gerektiren öğrenciler için kullanılmaktadır. Öğrencinin bireysel ihtiyaç ve yeteneklerine uygun bir öğretim programının hazırlanması için kullanılır. Bu sebeple seçmeli metot .[3-68]

Bu yöntemlerin fayda ve gerekliliğini açıkladıktan sonra, dilbilgisi konularından cümlenin ögeleri konusunun bu yöntemlerle yabancılara öğretimi konusuna aydınlık getirelim.

Yabancılara dilbilgisi öğretiminde konular çok derinlere inmeden çok da sığ kalmadan öğrenciye verilmelidir.Bu mevzu bahis cümlenin ögeleri konusunda da böyledir.

Cümlenin ögelerinde iki temel öge olan özne ve yüklemden sonra ,yardımcı ögeler olarak adlandırılan nesne, dolaylı tümleç ve zarf tümleci öğrencilere teorik olarak verilmelidir.Teori kısmı fazla ayrıntıya girmeden , genel hatlarıyla öğrenciye verilir ve tanımların ana dilde de açıklaması yapılır.Konunun ana dildeki haliyle aynı olan ve farklılık gösteren kısımları öğrenciye sunulmalıdır.

Bu yöntemle giriş yapıldıktan sonra konu örnek cümlelerle , oyunlarla ,metin ve diyaloglarla , alıştırmalarla iyice pekiştirilir.

Türlü uygulamaların , farklı zeka çeşitlerine sahip öğrencilere katkı sağlayacağı unutulmamalıdır.Dersin daha verimli geçmesi, bilgilerin daha kalıcı olması için tek düze bir dersten ziyade farklı yöntem ve tekniklerin kullanması yarar sağlayacaktır.
Kaynakça

1. ORELLANA, E. (tarihsiz) The Communicative Approach in English as a Foreign Language Teaching. http://www.monografias.com

2. DEMİRCAN, Ö. (2005). Yabancı Dil Öğretim Yöntemleri. İstanbul: DER Yayınları.

3.(Modern Foreign Languages), (2002). Origins of Approaches. http://www.aber.ac.uk

If teachers want their students to use the knowledge they get at lessons out of the classroom they should actively involve students into lessons. Active involvement of students in the lessons can be fostered in a variety of ways. The best way is to challenge students intellectually.

Stretching students’ thinking can be achieved in different ways, but in our opinion tasks, which require students to solve various problems, deeply involve them into learning and understanding the subject, develop their autonomy and teach how to use aquired knowledge in practice. Morover, tasks of this kind help to develop students’ problem solving skills and teach them how to use problem-solving strategies.

One of the tasks which require students thinking is the task which can be called “insoluable problems”. Much of philosophy centres on questions that seem to be insoluble. Teachers can use some of these to challenge students: Can we prove God does or does not exist? What is art? Can security and freedom coexist? Is my blue the same as your blue? Are the mind and body separate? Do we have free will? Why does evil exist? Are some judgements better than others? As an extension students may develop their own insoluble problems and challenge each other [2].

Ethics provides fertile ground for challenging thinking. The very notion of why we ought to act in a certain way is itself sharply contested. Ethical dilemmas provide a stimulating, testing experience for students in making moral judgements. Such dilemmas as: Should we test medicines on animals? or Should all the hunting be banned? Will make students to look at the problem from different poins of view and as an extention students can be asked to find possible solution for the problem

A teacher can make students think laterally and solve problems by giving a list of some random words, for example, box, cow, sunshine, beyond, fence and ask them to: show how any or all of the words connect to one another, explain how they may influence one another, suggest how they might link to the learning, create a story encompassing all the words, mind-map the connotations of each word and then analyse the links between them [3].

If students have been constructing an argument or engaged in debate the following task works well.When students have finished their work, teacher can ask them to change perspective and develop a line of reasoning that counters what they have already written or spoken. The task might be extended by telling students that the new perspective must aim to undermine all the key points of the first. As an extension students can synthesise the two arguments and produce a final thesis, stronger for its more rounded view.

Translating something into symbols that could be understood by an outside observer is a great problem-solving task for students, doing which they will use problem-solving strategies of creating ideas, analysing them and evaluating the results. The something could be a specific piece of content, the whole lesson or students’ learning.

Zen Buddhism emphasises meditation as a way to access truth. Many Zen teachings are gnomic, encouraging deep concentration and consideration in order to discover meaning. If a teacher provides students with Zen teachings or sayings and students can be asked to consider the purpose or meaning of the language used.The challenge involves not a religious conversion but a different way of thinking in order to achieve understanding.

Defend your consequence is a great game to use in all manner of subjects. Students are given a consequence (or cause) for which they must develop a defence. This can be done individually or as a group activity. For example: the most important consequence of not listening to your parents is: you save your ears from being worn out, you miss potentially life-changing information, you fail to get a complete picture of their world, they might not listen to you, if you don’t listen, how can we say that they have really said anything?

Observation is one of the tasks on the basisi of which students can develop their problem-solving skills. A student or a group of students can be chosen to sit and observe what is happening in the class (this might work particularly well with debate, discussion or group work). Their role is to assess what is happening and offer suggestions for change, ways to improve or examples of excellent work. The whole class then can be asked to produce a set of criteria they will use for their assessments. After this student should justify their decisions, including the criteria chosen.

Give students philosophical problems to grapple with, for example:What is the ‘good life’?; What can we know?; What is a person?; Is the mind a blank slate?; Does the past determine our actions?; Is everything caused by something else?; Did God design the world? Any introductory text will provide more suitable questions.

Translating involves careful thought, precision and synthesis. It requires students to convey the same meaning through a different form. Manipulating content in this way can appear easy at first, however to be effective, and to recreate the depth of meaning in the translated work is a challenging task. A teacher can begin by asking students to translate written work into a similarly meaningful image and then extend by using different levels of intricacy and different types of medium, for example, sculpture or poetry.

There are some more types of tasks which students can do at English lessons to develop their problem-solving and thus critical thinking skills. Using problem-solving strategies including identifying the problem, creating new ideas, selecting the best idea, testing the idea and evaluating the resuls also helps students in developng these skills.

1. 
   Bloom B. Taxonomy of Educational Objectives: the classification of educational goals, by a committee of college and university examiners (1st ed). - New York: Longmans, 1956.
   
2. 
   Gershon M. Challenge Toolkit. Guardian Teachers’ Network.
   
3. 
   De Bono E. Creative and Lateral Thinking. www.edwarddebono.com
   

Казахстан на данный момент стал крупным и авторитетным игроком в международной политике, что обуславливается его хорошим географическим положением на стыке двух (Европейского и Азиатского) континентов, между ключевыми державными участниками современных международных отношений, Российской Федерацией и Китайской Народной Республикой. Наличие обширной территории (у страны 9 место по площади в мире), огромных запасов полезных ископаемых, мощных сельскохозяйственных и агропромышленных потенциалов, других природных ресурсов позволяет стране поддерживать свой высокий международный политический рейтинг. Казахстан является активным членом многих международных организаций, среди них: ООН, ОБСЕ, ШОС, ОИС, ОДКБ, СНГ и другие. «Миролюбивое государство» – один из постоянных эпитетов, который в мире вспоминается сразу, лишь только упоминается Республика Казахстан. Страна дорожит своим политическим имиджем и стабильностью. Поэтому и визовая политика, являющаяся частью внешней политики страны, имеющей высокий политический статус, должна иметь современную и прозрачную нормативно-правовую базу. А начало всего этого закладывалось в начале девяностых годов прошлого века, с момента приобретения страной своей независимости.

Уже тогда визовая политика нашей страны, явившаяся своеобразным отзывом на новые инициативы главы государства по росту и укреплению экономики, по установлению и расширению международных связей и отношений нового типа во вновь образованном государстве, по программе возвращения соотечественников, оралманов, на историческую родину, имела соответствующие предпосылки. Характерная национальная черта казахского народа – радушно принимать гостей - здесь оказалась особенно кстати. С новой политикой страна, можно сказать, открыла миру все свои окна и двери.

Первые же годы независимости значительно увеличили поток въезжающих иностранных граждан и выезжающих граждан из нашей страны. Однако, должного регулирования за въездом и выездом иностранных и казахстанских граждан, в силу отсутствия правового основания, не было.

В сентябре месяце 1992 года Кабинет министров Республики Казахстан принял первый нормативный документ консульской службы под названием «Временное положение о порядке въезда в Республику Казахстан и выезда из Республики Казахстан». Путем изучения опыта стран-соседей и опыта прогрессирующих в мировом сообществе государств, стали приниматься все новые и новые инструктивные и правовые документы по разным видам деятельности консульской службы. В числе первых нормативно-правовых актов появились Инструкция о порядке выдачи виз Республики Казахстан; Инструкция об оформлении дипломатических и служебных паспортов Республики Казахстан; Инструкция о консульской легализации; О порядке истребования документов; О порядке оформления разрешения на постоянное место жительство за границей гражданам Республики Казахстан; О защите прав и законных интересов граждан Республики Казахстан и другие. С момента принятия первых инструкций и нормативно-правовых актов, постоянно изучаются и анализируются действующие международные конвенции, с целью определения их полезности для Казахстана и вносятся на рассмотрение Министерства иностранных дел предложения по присоединению к важным для страны конвенциям. Также по одной из ранних инициатив Главы государства, «О деся­ти простых шагах навстречу простым людям», были заключены и успешно действуют соглашения о взаимных безвизовых поез­дках граждан стран-участниц ЕврАзЭС, Казахстана и Украины, среднеазиатских республик – Узбекистаном, Таджикистаном и Кыргызстаном. Следом были подписаны соглашения об упрощенном порядке приобретения гражданства с Россией, Беларусью и Украиной. Вступил в силу четырехсторонний договор по гражданству между Республикой Беларусь, Республикой Казахстан, Кыргызской Республикой и Российской Федерацией. Самым трудным, с момента провозглашения в 1995 году Туркменистаном Нейтралитета и полного закрытия своих границ, был и остаётся по сегодняшний день, вопрос визовых отношений с этой страной, в которой проживает большая по численности казахская диаспора. Но, несмотря на имеющиеся трудности, Департамент консульской службы Казахстана продолжает неустанно проводить постоянную и планомерную работу по многосторонним и двусторонним консультациям по актуальным темам консульской службы.[8, С.197-198]

Территориальными управлениями Департамента консульской службы была осуществлена большая работа по подготовке к подписанию двусторонних меж­дународных договоров с государствами курируемых регионов. Подписаны консульские конвенции и договоры с Россией, Бе­ларусью, Украиной, Молдовой, Грузией, Венгерской Республикой, Польшей, Румынией, Китайской Народной Республикой, Индией, Японией, Монголией, Ираном, Тур­кменистаном, Турцией и Узбекистаном.