Düzelmek аванланса кай- İyileşip gitmek аванланса пăр- İyileşmek, iyi olmak, düzelmek аванланни



бет11/45
Дата19.07.2016
өлшемі8.1 Mb.
#210868
1   ...   7   8   9   10   11   12   13   14   ...   45

каç (kaşś) Akşam, gece, каç пулать Akşam oluyor, hava kararıyor. эрне каç Cuma gecesi. çёнё çул каç Yeni yıl akşamı. литература каçё Edebiyat gecesi. каç пулсан Akşamleyin, geceleyin. каçа хирёç Akşama doğru.

каç- (kaşś-) Düzeltmek, bir yer-den diğer yere geçmek, taşınmak, geçirmek, yaşamak, ишсе каç- Yüzmek, yüzerek geçmek. чупса каç- Koşmak, koşarak geçmek. хёл каç- Kış, kışı geçirmek.

каçа (kaşśa) Periyod içinde, devam olarak, çёр (кун) каçа Bütün (gün) gece. хёл (çу) каçа Kış (yaz) boyunca.

каçал/ каçал ен (ka şśal/ ka şśal yen) Batı, batı tarafı.

каçалапа (kaşśalapa) Akşama doğru,

каçаларах (kaşśalarah) Akşama yakın.

каçан (kaşśan) Sırt, bel kemiği, vücudun arka tarafı,

каçар- (ka şśar-) 1. Taşımak araba vs. 2. Affetmek, serbest bırakmak.

каçару (ka şśaru) Af, özür.

каçă (ka şśw) Nakil, taşıma, akarsu üzerinden geçirilen kiriş. ту каççи Dağ geçiti.

каçăр- (kaşśwr-) 1. Affetmek, bağış-lamak. 2. Geçirmek, yukarı doğru kaldırmak, bağı arkaya atmak, öne doğru germek. 3. Kalkık, gerilmiş, kaldırılmış. каçăр кăкăр Kalkık göğüs. каçăр сăмса Kalkık burun. каçăр пуçлă çуна Önü kalkık kızak.

каçăрăл- (kaşśwrwl-) 1. Düzelmek, göğsünü öne çıkarmak, başı arkaya atmak. 2. Affedilmek, bağışlanmak.

каçăрт- (kaşśwrt-) Kaldırtmak, ger-dirtmek.

каçăх- (kaşśwh-) 1. Ölmek. (Hayvan-ların öldürülmesi hakkında) 2. Zarara girmek. уйăх каçăхни Ayın zararı.

каçăхса кай-/ каçса кай- (ka- şśwhsa kay-/ kaşśsa kay-) Canı çıkmak (ağlamaktan, gülmek-ten).

каçлăх (ka şślwh) Gecelik. виçё каçлăх Üç akşama yetecek kadar.

каçма (ka şśma) Kiriş, akarsu üzerinden geçiş, geçiş.

каçпа/ каçпала (ka şśpa/ kaşśpala) Akşamleyin, akşama doğru.

каçрашка (kaşśraşka) Üstünkörü düşünen adam.

каçуннăй (kaşśunnwy) Beylik, devlet (sıfat), bürokratik.

каçхи (kaşśhi) Akşam (sıfat), akşamki. каçхи апат Akşam yemeği.

каçхине (kaşśhine) 1. Akşamüstü. 2. Akşam. каçхине валли Akşamlık, akşam için.

кaçхинехи (kaşśhinehi) Akşamki, akşamdan kalmış.

каçчен (ka şśçen) Akşama kadar.

кaт- (kat-) 1. İğnelemek, küçük parça kırmak, fıstık kırmak, 2. Fiyatında indirim yapmak.

ката I (kata) Çalılık, genç orman.

ката II (kata) 1. Köy kenarı, köy kıyısı. 2. Uzaklık.

катакла- (katakla-) Çapalamak.

катан пир (katan pir) İnce keten bezi, keten.

катаналла (katanalla) Çalılığa doğru, ormana doğru.

катара I (katara) Çalılıkta.

катара II (katara) Kıyıda, kenarda, uzakta.

катарахра (katarahra) Biraz daha uzak.

катари I (katari) Uzaktaki, uzak.

катари II (katari) Çalılıktaki, ormandaki.

катăк (katwk) 1. Parça, kırık. пёр катăк сахăр ятăм Bir parça şeker koydum. чӳлмек катăкё Çömlek parçası. 2. Dövülmüş, kırılmış, parçalanmış, ufalanmış. 3. Lüzumsuz, kusurlu, lazımsız, akılsız 4. Eksiklik, eksik, azınlık, укçи 10 тенкёрен пёр тенкё çеç катăк Para on tengeden sadece bir tenge eksik.

катăл- (katwl-) Ayırmak, yarmak, defetmek, azalmak, küçülmek. уйăх катăлни Ay yarıldı, ay parçalandı.

катăркас (katwrkas) Akdiken, dikenli fundalık.

категори (kategori) Grup, kategori, cins, sınıf.

катемпи (katempi) Korkuluk, bostan korkuluğu.

катер шăлё (kater şwlé) Yonca, eşek yoncası.

катерт-/катер- (kater-/kater-) İşten el çektirmek, ortadan kaldırmak, bir tarafa çekmek, yok etmek, geçirmek.

катка (katka) Fıçı, tekne. катка-пичке Ahşap kap-kaçak, her çeşit ahşap kap.

катмак (katmak) Kazma, çapa, tırmık.

катмакла- (katnakla-)Kazmak, tırmıklamak, toprağı yumuşatmak.

катмар (katmar) 1. Kütle, yığın, blok. 2. Büyük yığınla, kocaman, modaya uygun, azametli, heybetli, катмар труба Büyük boru. катмар юман Uzun ve kalın meşe. катмар çын Sert adam, katı adam.

катрака (katraka) Budaklı.

катрам (katram) Top, yığın.

кaтранкă пёлёт (katrankw pélét) Kümülüs bulutları.

катрашка Kabarıklık, şişlik, çıkıntı, yığın, pürüzlü.

катрашкаллă (katraşkallw) Pürüzlü, eğri büğrü, girintili çıkıntılı. катрашкаллă çул engebeli yol, bozuk yol.

каучук (kauçuk) Kauçuk, lastik. каучуклă ӳсентăран Kauçuk ağacı.

кафедра (kafedra) Kürsü, bölüm. Чăваш чёлхи кафедри Çuvaş dili bölümü.

кахал (kahal) Eringen, tembel, üşengeç. кахал апачё Akşama saat 5-6 civarında öğle ile akşam yemekleri arasında atıştırılan tuzlu ekmek.

кахаллан- (kahallan-) Erinmek, üşenmek, tembelleşmek.

кахаллăх (kahallwh) Tembellik, üşengeçlik.

кахлат- (kahlat-) Çok şiddetli öksürmek.

кача I (kaça) Acılı.

кача II (kaça) Serçe parmağı.

кача III (kaça) автан качи Horoz mahmuzu.

качака (kaçaka) Keçi, teke. хир качаки Karaca. cуxaллă кaчaкa Sakallı keçi.

качакалла (kaçakalla) Keçi gibi, keçiye benzer. качакалла сикет Keçi gibi sekiyor.

качă-мăчă/качи-мăчи (kaçw-mwçw/ kaçi-mwçi) Şeytan parmağı.

качăртат- (kaçwrtat-) Gıcırdatmak, çatırdatmak.

качăртаттар- (kaçwrtattar-) Gıcırdatmak, çatırdatmak, dişlerle gıcırdatmak, tımalamak, çizmek.

качча (kaçça) Keçileri kovalarken çıkarılan seslenme.

каччă (kaççw) Delikanlı, erkek. пуса каччисем (кёрнекерсем) Damat, düğüne hazır delikanlı. качча кай- Evlenmek (bayanlar için), kocaya varmak. качча пар- Evlendirmek (bayan için), kocaya vermek.

кашака/ кантăк кашаки (kaşaka/ kantwk kaşaki) Pencere çerçevesi.

кашăк (kaşwk) Kaşık. кашăк пёрни Kaşıklık. кашăк курăкё Eğrelti otu.

кaшăклăx (kaşwklwh) Kaşıkları koymak için kullanılan alet.

кашăкçă (kaşwk şśw) Kaşıkçı.

кашăрка (ka şşwrka) Gergin, sert, sağlam.

кашăркка (kaşwrkka) Pürüzlü, sert.

кашăртат- (kaşwrtat-) Hışırdatmak, çıtırdatmak.

кашкăр (kaşkwr) Kurt. кашкăр ами Dişi kurt. кашкăр çури Erkek kurt. кашкăр курăкё Sardunya çiçeği. căpă кaшкăp Bozkurt. xёpлё кaшкăp Kızıl kurt.

кашкăрла (kaşkwrla) Kurtça, kurt gibi, kurda benzer.

кашла- (kaşla-) Uğuldamak, hışırdamak, şırıldamak, ses yapmak. вăрман кашлать Orman hışırdıyor.

кашлав (kaşlav) Orman sesi.

кашни (kaşni) Her, hep, hepsi. кашни кун Her gün. кашни çул Her yıl.

кaшoлaт (kaşolat) Kaşolat (büyük bir balina çeşidi)

кашта (kaşta) Tünek, raf, kiriş.

каштăр (kaştwr) Aniden, beklenmedik bir anda.

каштăрка (kaştwrka) Rüzgârdan yanmış, bayatlamak.

каштăртат-/ каштăртаттар- (kaştwrtat-/ kaştwrtattar-) Ses çıkarmak, uğraşmak.

каюлан- (kayulan-) Filiz vermek, filizlenmek.

каюллă (kayullw) Filizli.

каюра (kayura) Sivrifare, köstebek.

каюçăн (kayuşśwn) Yolda, geçerken, giderken. Шупашкара каюçăн Кӳкеçе тăвансем патне кёрсе тухрăм Çubuksarıya giderken Kuges’e akrabalara uğradım.

кая (kaya) Kalan, kalmış, geride, arkadakalan. кая юл- Geride kalmak, geç kalmak. кая юлса пыни Geri kalma. кая юлнă шухăшсем Geride kalan düşünceler.

каялла/ калла/ калле (kayalla/ kalla/ kalle) Arkaya, geri, geriye, tekrar, yeniden. каялла ту- Reddetmek. икё тенкине каялла (калла) пар İki ruble geri ver.

каярах (kayarah) Biraz geri, önce, gecikmeli. эрне каярах Bir hafta önce. каярах юлнă Biraz gecikti.

каяраххи (kayarahhi) Biraz geride, biraz gerideki, biraz arkada kalan, biraz arkadaki.

каярахпа (kayarahpa) Biraz geç, azıcık geç.

каятшăн (kayatşwn) Yolda, geçerken, giderken.

каяш/ каяшши (kayaş/ kayaşşi) Atık, artık, kalan, ekşi.

каяюлнăлăх (kayayulnwlwh) Geride kalma, geri kalma.

кăвайт/ кăвайтă (kwvwyt/kwvwytw) Yonga.

кăвак (kwvak) Mavi, açık mavi, mavimtrak, okşayıcı. кăвак куç Mavi göz. кăвак тӳпе Mavi gök, gökyüzü, gök. кăвак лаша Boz at. кăвак старик Kır ihtiyar. кăн-кăвак Masmavi. хăмăр кăвак Mor, eflatun. кăвак шуçăм хуппи Kutup mavisi. кăвак чие (кӳкен) Çakaleriği. кăвак хунчав Sardunya çiçeği. кăвак хăмла çырли Böğürtlen. кăвак чечек Zerdali dikeni. кăвак пыл чечек Mevzek otu. кăвак сар чечек Hüsnüyusuf otu. кăвак çутăпа, кăвак çуттипе Gün doğuşuyla.

кăвакал (kwvakal) Ördek. кăвакал аçи Erkek ördek. кăвакал чёппи Ördek yavrusu. кайăк кăвакал Yabani ördek. căpă кăвaкaл Boz ördek.

кăвакар- (kwvakar-) Mavileşmek, göğermek, morarmak, küflenmek. кăвакарнă çăкăр Küflü ekmek. çӳç кăвакара пуçларё Saçları ağardı.

кăвакарт- (kwvakart-) Morartmak, göğertmek, küflendirtmek.

кăвакарчăн (kwvakarçwn) Güvercin, почта кăвакарчăнё Posta güvercini. кăвакарчăн куçё Boncuk otu.

кăвакăш (kwvakwş) Küf.

кăвaклaн- (kwvaklan-) Morarmak, göğermek, mavileşmek.

кăваклат- I (kwvaklat-) Maviye boyamak, mavi etmek.

кăваклат- II (kwvaklat-) Ses çıkarmak (ördek hakkında).

кăвапа (kwvapa) Göbek. кăвапа пырши Göbek bağı.

кăвар (kwvar) Ateş, köz, yanan kömür.

кăварлан- (kwvarlan-) Kor olmak, köze dönmek.

кăварлă (kwvarlw) Korlu, közlü.

кăвас/ квас (kwvas/ kvas) 1. Kvas. (Bir içecek türü) 2. Mayalanmak, mayalanmaya başlamak. кăвас хур- Hamur koymak. кăвас тёпё Maya.

кăвасак (kwvasak) Ekşimsi.

кăвасаклан- (kwvakaslan-) Ekşimek.

кăвасаклат- (kwvasaklat-) Ekşileştirmek.

кăвик (kwvik) Güvercinin sesine benzer.

кăвиклет-/ кăвăлтат- (kwviklet-/ kwvwltat-) Kıvik kıvik, kıvıl kıvıl şeklinde ses çıkarmak.

кăйкăр (kwykwr) Şahin, doğan. Xёpлё пуçлă кăйкap Kızıl başlı şahin.

кăк (kwk) Kök, nesil, kabile, bazı temel organlar. кăкран кăка Nesilden nesile. хул кăкё Omuz. кăк кăкла-Sökmek, kökünden çıkarmak.

кăкан (kwkan) Kovanın yan kulakları.

кăкар- (kwkar-) (Bir yere, bir şeye) Bağlamak.

кăкарăн- (kwkarwn-) Bağlanmak.

кăкарттар- (kwkarttar-) Bağlattırmak.

кăкăр (kwkwr) Göğüs. кăкăр чирёTüberkiloz. кăкăр хёртни Pirozis (hastalık) кăкăр ачи Süt çocuğu.

кăкăрлăх (kwkwrlwh) Bebek önlüğü.

кăкăрсăр (kwkwrswr) Ciğerleri zayıf, tüberkülozlu.

кăкăрсăрлан- (kwkwrswrlan-) Göğüs ağrısı çekmek, tüberküloz acısı çekmek.

кăкла- (kwkla-) Kökünden sökmek, kökünden çıkarmak.

кăклан- (kwklan-) Kökü kazılmak, kökünden sökülmek.

кăкшăм/ кăпшăм (kwkşwm/ kwpşwm) Güğüm, testi, küp. кăкшăм курăкё Nilüfer.

кăла (kwla) Ev üretimi kaba çuca.

кăлай (kwlay) Bilye.

кăлар- (kwlar-) 1. Çıkarmak, çekmek, götürmek, ihraç etmek, kökünden çıkarmak, çağırmak, doyurmak, çıkartmak. 2. Neşretmek, yayınlatmak. mal sayıp yapmak. 3. İşinden çıkarmak. кёнеке, журнал кăлар- Kitap, dergi yayınlamak. пуç кăлар- Baş vermek, çimlenmek. расход кăлар- Harcamak, sarfetmek. сăмах кăлар- İfşa etmek, açığa vurmak. хăваласа кăлар- Çıkarmak, kovmak. кăларса пăрах- Atmak, fırlatmak, bırakmak. кăларса тăк- Boşaltmak, dökmek. кăларса хур- Açığa çıkarmak, ortaya koymak. кăларса ларт- Maruz bırakmak, ileri sürmek.

кăларăм (kwlarwm) Neşriyat, baskı, çıkarma. иккёмёш кăларăм İkinci baskı.

кăларасси (kwlarassi) Çıkarma.

кăлăк (kwlwk) кăлăк чăххи Kuluçka.

кăлăклани (kwlwklani) Gıtgıdak.

кăлăх (kwlwh) 1. Boşuna, boşyere, boşu boşuna. кăлăх ан калаç Boşu boşuna konuşma. 2. Yeteri kadar.

кăл-кал (kwl-kal) Bazen, arasıra.

кăлт (kwlt) Azıcık, biraz.

кăлтăк (kwltwk) Eksiklik, hata, yanlış hareket, boşluk, noksanlık.

кăлтăклă (kwltwklw) Yanlış, hatalı.

кăлтăксăр (kwltwkswr) Eksiksiz, pürüzsüz, kusursuz.

кăлтăртат- (kwltwrtat-) 1. Dönmek (tekerlek), 2. Ötmek (güvercin).

кăмака (kwmaka) Ocak, fırın. кăмака умё Ocak önü. кăмака шăтăкё Ocak deliği. кăмака çăварё, кăмака ани Ocak boşluğu, ocak içi. кăмака тёпё Ocak tabanı. кăмака çамки, пичё чело печи, кăмака чăххи 1. Ocakla uğraşmayı seven erkek. 2. Donmuş, soğuk kişi. кăмака ăсти Ocak ustası.

кăмăл (kwmwl) Hal, durum, keyif, moral. кăмăл уçăл- Neşelenmek, şenlenmek, keyfi yerine gelmek. кăмăл пăтран- Midesi bulanmak, kendini kötü hissetmek. кăмăла кай-, кил- Beğenmek, hoşuna gitmek, hoşlanmak; gözü tutmak кăмăл ту- Gönlünü almak, tatmin etmek, teselli etmek. кăмăл хуçăл-, татăл- Üzülmek, tedirgin olmak. кăмăла хуç- Bozmak, altını üstüne getirmek. кăмăл турт- Bir şeye eğilim göstermek. кăмăл çёкленни- Heyecanlanmak, ilham gelmek, keyfi yerine gelmek.

кăмăлла- (kwmwlla-) Dostça davranmak, sempatisi olmak, saygı duymak, ilgi göstermek.

кăмăллă (kwmwllw) Teveccühkâr, lütufkâr, okşayıcı, samimi, yürekten, neşeli, keyifli. ырă, уçă, ăшă кăмăллă İyi kalpli, içten, samimi.

кăмăллăн (kwmwllwn) Tatlılıkla, keyifle, iyilikle.

кăмăллăx (kwmwllwh) Memnuniyet, iyilik, keyiflilik.

кăмăлсăр (kwmwlswr) Memnuniyetsiz, memnun olmayan, keyifiz, neşesiz.

кăмăлсăрлан- (kwmwlswrlan-) Memnun olmamak, tatmin edilmemek, gücenmek.

кăмăлсăрpăн (kwmwlswrrwn) Keyifsizce, istemeyerek, gücenik bir şekilde, memnuniyetsizlikle.

кăмăлсăрлăх (kwmwlswrlwh) Memnuniyetsizlik, güceniklik, keyifsizlik.

кăмăрлă (kwmwrlw) Sinirli, kötü, kötü kalpli, asık suratlı.

кăмăртат- (kwmwrtat-) Kıpırdatmak, çıtırdatmak.

кăмăрчак (kwmwrçak) Kıkırdak.

кăмăс (kwmws) Eskimiş bira üzerindeki beyaz tortu.

кăмăска (kwmwska) Küf.

кăмăскалан- (kwmwskalan) Küflenmek, küf tutmak. кăмăскаланнă сёт Küflenmiş süt.

кăмăскă (kwmwskw) Ekşi, ekşimiş.

кăмăскăлан- (kwmwskwlan-) Ekşimek.

кăмпа (kwmpa) Mantar. кăтра кăмпа Kuzu mantarı. усал кăмпа, тислёк кăмпи Zehirli mantar. хурăн кăмпи Kayın mantarı. çёр кăмпи Kültür mantarı. шур кăмпа Ak mantar. кăмпа аври, туни Mantar bacağı.

кăмпалан- (kwmpalan-) Mantarlanmak, mantarla kaplanmak. чёлхе кăмпаланнă Dil mantarlandı.

кăмпаллă (kwmpallw) Mantarlı, mantarla kaplı.

кăмпалăх (kwmpalwh) Mantarlık, mantarın çok olduğu yer.

кăмрăк (kwmrwk) Kömür. çёр кăмрăкё Taş kömürü.

кăмрăклан- (kwmrwklan-) Kömürleşmek.

кăмрăклантар- (kwmrwklantar-) Kömür haline getirmek.

кăмсар- (kwmsar-) Tehdit etmek, korkutmak.

кăмсăк (kwmswk) Küf.

кăмсăклан- (kwmswklan-) Küflenmek.

кăмтар- (kwmtar-) 1. Dikilmek, zorla doğrulmak. 2. Sakinleştirmek, ikna etmek. 3. Düzene sokmak.

кăн-/ кун- (kwn-/ kun-) 1. Anlamak, kavramak, düzelmek. 2. Kokusunu kaybetmek. кăннă сăра Tatsız bira.

кăна (kwna) Sadece, ancak, yalnız, sırf. кам кăна çук кунта Kim yok ki burada.

кăнăç- (kwnwşś) Sakinleşmek, uslanmak, düzene girmek.

кăнăçлă (kwnwşślw) Sakin, mutedil, kendine hakim olan, sabırlı.

кăнăçсăр (kwnwşśswr) Sabırsız, geçimsiz.

кăнăçтар- (kwnw şśtar-) 1. Tatmin etmek, sakinleştirmek, uslandırmak. 2. Düzene koymak.

кăнăхвара (kwnwhvara) Kâfur.

кăнăш-канăш/ ăнăш-канăш (kwnwş-kanwş/ wnwş-kanwş) 1 Çör-çöp, pılı-pırtı, ıvır-zıvır. 2. Zor, karışık, karmaşık.

кăн-кăвак (kwn-kwvak) Lacivert.

кăнтар-/ кăмтар- (kwntar-/ kwmtar-) 1. Dikilmek, zorla doğrulmak. 2. Sakinleştirmek, ikna etmek. 3. Düzene sokmak.

кăнтăр (kwntwr) 1. Güney, öğle, gün ortası. 2. Güney. кăнтăр енчен çил вёрет Güneyden rüzgâr esiyor. Кăнтăр Америка Güney Amerika. кăнтăр-хёвелтухăç Güneydoğu. кăнтăр-хёвеланăç Güneybatı.

кăнтăрла (kwntwrla) Öğle, öğle vakti, öğleyin. кăнтăрла енче Güney tarafında. кăнтăрлапа Öğle civarında. кăнтăрла çитерехпе Öğleye doğru, öğleye yakın. кăнтăрлаччен, кăнтăрла çитиччен Öğleye kadar. кăнтăрла иртсен Öğleden sonra. кăнтăрларанпа Öğlenleyin, öğleyin.

кăнтăрлахи (kwntwrlahi) Öğle, öğlenki. кăнтăрлахи aпaт Öğle yemeği. кăнтăрлахи шăpăx Öğle sıcağı.

кăнтăрти (kwntwrti) Güney, güneyde bulunan.

кăнттам (kwntam) Beceriksiz, biçimsiz, ağır, tembel.

кăнттамлан- (kwnttamlan-) Beceriksizleşmek, biçimsizleşmek, olmak, tembelleşmek, ağırlaşmak.

кăнчала (kwnçala) İplik için hazırlanmış, didilmiş kendirin suya batırılması.

кăп (kwp) Sakin, sessiz.

кăпар (kwpar) Açgözlü hırslı, kurnaz, sırnaşık. .

кăпăк (kwpwk) Köpük. кăпăка ӳк- Köpürmek, köpüklenmek.

кăпăкла- (kwpwkla-) Köpürmek, köpürtmek.

кăпăклан- (kwpwklan-) Köpürmek, köpüklenmek.

кăпăклă (kwpwklw) Köpüklü.

кăпăкçă (kwpwkşśw) Tahta kurusu, böcek.

кăпăл-капăл/ кăпăр-капăр (kwpwl-kapwl/kwpwr-kapwr) Aniden, birden bire, acelece, çabucak.

кăпăркка (kwpwrkka) Gevrek, kolayca toz haline gelen.

кăпăртат- (kwpwrtat-) Şakırdatmak, dağıtmak.

кăпăш/ кăпăшка (kwpwş/ kwpwşka) Yumuşak, kabarık, gevşek (kar, ekmek, yer).

кăпăшлан- (kwpwşlan-) Kabarmak, gevşemek, yumuşamak.

кăпăшлантар- (kwpwşlantar-) Yumuşatmak, kabartmak, gevşetmek.

кăпка (kwpka) Kabarık, yumuşak, gevşek. кăпка çёр Kırılgan zemin.

кăп-кап (kıp-kap) Hızlı, çabuk (yutmak).

кăпкалан- (kwpkalan-) Kabarmak, yumuşamak, kabarık olmak.

кăпкалат- (kwpkalat-) Yumuşatmak, kabartmak, gevşetmek.

кăптăр-каптăр (kwptwr-kaptwr) Şiddetli vurma sonucu ortaya çıkan yansıma ses. Takır tukur vb.

кăптăркка (kwptwrkka) Zayıf, güçsüz, eski, dayanıksız.

кăптăрмăш (kwptwrmwş) Sakar.

кăптăртат- (kwptwrtat-) Yavaş çalışmak, verimsiz çalışmak.

кăпшак (kwpşak) Yumuşak, gevşek, kabarık.

кăпшаклан- (kwpşaklan-) Gevşemek, gevşek olmak, kabarmak.

кăпшанкă (kwpşankw) 1. Böcek. 2. Tesbih böceği.

кăпшăм (kwpşwm) Güğüm, testi, küp.

кăра/ кăрачă (kwra/ kwraçw) Kaba, katı, kaba saba. кăра çилёллё Öfkeli, asabi.

кăраклат- (kwraklat-) Ses çıkarmak, bağırmak.

кăрал (kwral-) Alet, vasıta.

кăрамис/ кăрамисле (kwramis/ kwramisle) Terazi kolu.

кăранташ (kwrantaş) Kalem.

кăраççын (kwraın) Gaz yağı, petrol.

кăрачă (kwraçw) Katı, verimsiz, kıraç.

кăрăпчак (kwrwpçak) Çulluk.

кăрăс (kwrws) Yetersiz, eksik.

кăрăслаттар- (kwrwslattar-) Sert vurmak (yumrukla masaya), bütün gücüyle vurmak.

кăрăç (kwrw şś) Süt mantarı.

кăрăч (kwrwç) Hasis, cimri. хыт кăрăч Cimri, pinti.

кăриклет- (kwriklet-) Gıcırdamak (yağlanmamış kapı, el arabası vb. hakkında), cıvıldamak.

Кăркăс (Kwrkws) Kırgız.

кăркăсла (kwrkwsla) Kırgızca, Kırgız dili.

кăркка (kwrkka) Yabani hindi. кăркка аçи Baba hindi. кăркка ами Anne hindi. кăркка чёппи Piliç. хир кăркки Toy kuşu.

кăрккалла (kwrkkalla) Hindi gibi, hindiye benzer.

кăрлач (kwrlaç) Çuvaş takvimine göre ocak ayı.

кăрсака (kırsaka) Aksi, sinirli, sabırsız. кăрсака çилёллё çын Sinirli, aksi kişi.

кăpтăш/ xыт кёpёк (kwrtwş/hıt kérék) Hani balığı.

кăртлат- (kwrtlat-) Kalp atmak.

кăртлă курăк (kwrtlw kurwk) Eğrelti otu, eğrelti.

кăрчанкă (kwrçankw) Kaşıntı.

кăсамăк (kwsamwk) 1. Uyuz, kel. 2. Kırlangıç otu. 3. Gelincik, samur.

кăсăя/ касия (kwswya/ kasiya) Arıkuşu. (mavi, yeşil renkte serçe cinsinden bir kuş)

кăсăк (kwswk) İlgi, ilginç.

кăсъя (kws ́ya) Cep.

кăстăрчăк (kwstwrçwk) Kurt yavrusu.

кăçал (kw şśal) Bu yıl, şimdi, bugün.

кăçалхи (kw şśalhi) Bu yılki, bu yıla ait.

кăçалччен (kw şśalççen) Bu yıla kadar.

кăçат/ кăçатă (kwşśat/ kwşśatw) Keçe çizme.

кăçкăр (kwşśkwr) Bağırmak, ses çıkarmak, gaklamak.

кăтарт- (kw ştart-) Göstermek, işaret etmek, öğretmek, meydana çıkarmak. катартса пыр- Yönetmek, yöneticilik yapmak; önderlik etmek. çул катарт- Yol göstermek. каласа кăтарт- Anlatmak, hikâye etmek, nakletmek.

кăтартни (kwtartni) Gösteri, gösterme.

кăтарту (kwtartu) Gösterme, gösterge, işaret. кăтарту местоименийё Gösterme edatı.

кăтартуллă (kwtartullw) İşaretli, örnek olan, örnek.


Достарыңызбен бөлісу:
1   ...   7   8   9   10   11   12   13   14   ...   45




©dereksiz.org 2024
әкімшілігінің қараңыз

    Басты бет