55
dönemde eğitim eserlerini tanıtmak, tercüme etmek ve ardından bir ders kitabı
hazırlamak için yola çıktılar. Kazak aydınlarının zor zamanlarda Alaş ve okul ders
kitapları konusundaki sıkı çalışmalarının pratik önemi ve örneğinin günümüz
toplumu için de önemli olduğunu görüyoruz
5
.
Seçkin Kazak eğitimci İbrahim Altınsarin’in XIX. yüzyılda Kiril alfabesiyle
yayımladığı “Kazak antolojisi”, millet tarihindeki ilk eğitim eseri olarak kabul edilir.
Örneğin, L.Tolstoy’un “Alfabe ve ders kitabı”, D.Tikhomirov’un “Basit dilbilgisi dersi”,
K.Ushinsky’nin “Çocuk dünyası”, Kazak çocuklarına ders kitabı olarak sunuldu.
Alaş ve okul ders kitapları konusu, Alaş alimlerinin ve gazetecilerin makale ve
araştırmalarında etraflıca ele alındı. Ayrıca Alaş terminolojisi üzerine
bir dizi
araştırma yazısı yazıldı. Burada Alaş alimlerinin ders kitabı yazma tarihi, özellikle
terminoloji kısmı ayrıntılı olarak ele alındı. Ders kitaplarının çoğu 1911 ile Alaş'ın
zulme uğradığı 1930’ların sonları arasında yazıldı.
31 Ocak 1921’de Kazakistan Cumhuriyeti Halk Eğitim Komiseri Ahmet
Baytursunoğlu’un başkanlığında Orenburg’da Kazak aydınları toplantısı yapıldı.
Toplantıda tartışılan ana konu, 1. ve 2. nesil okullar için ders kitaplarının
hazırlanmasıydı. Toplantıya Ahmet Baytursunoğlu, Eldes Omaroğlu, Hayreddin
Bolganbayoğlu, Smagul Saduakasoğlu, Fayzolla Galımcanoğlu, Biahmet Sarsenoğlu,
Jüsipbek Aymauıtoğlu, Saduakas Seifulin, Alihan Bökeyhan ve diğerleri katılacaktı.
Sonuç olarak, ismi geçen vatandaşlar belirli disiplinlerde ders kitaplarının
hazırlanmasına ivedilikle dahil oldu: Aritmetik – Mannan Turganbayoğlu, Geometri
– Biahmet Sarsenoğlu, Doğa bilimleri – Eldes Omaroğlu, Koşke Kemengeroğlu,
Fizik – Fayzolla Galymcanov, Coğrafya – Alikan Bökeyhan, Kazak tarihi – Magcan
Jumabay, Genel tarih – Hayriddin Bolganbay, Okulda Hijyen – Jumagali Tleulin,
Cebir (ilköğretim) – Eldes Omaroğlu, Pedagoji – Magcan Сumabay, Didaktik –
Jüsipbek Aymauıtoğlu, Okuyucu – Saduakas Seyfulin, Kazak dilinin durumu –
Ahmet Baytursunoğlu. Kazak bilim adamları kısa sürede halk eğitimi alanında en
önemli konulardan biri olan ders kitaplarını ve el kitaplarını yazarak boşlukları
doldurmuşlardır. Görünüşe göre, o dönemde toplumda ders kitabı sıkıntısı vardı.
Gençler de kitaplara büyük talep gösteriyordu.
6
Milletin hocası Ahmet Baytursunoğlu, okullara ders kitapları yazmak, ders
kitaplarını düzenlemek gibi işlerin başındaydı. Dilbilim, edebiyat, Türkçe çalışmaları
da dahil olmak üzere ulusal sosyal bilimlerin ve beşeri bilimlerin temellerini attı ve
gelecekteki Kazak biliminin gelişimine ölçülemez bir katkı sağladı. Bilimsel ve
metodolojik çalışmalarıyla Kazaklar arasında eğitim çalışmaları yürüten ve öğrenciler
yetiştiren Ahmet Baytursunoğlu, uzun zamandan beri totaliter sistemin masum bir
kurbanı olmuştur. Tarihsel veriler, Kazak aydınlarının ders kitaplarını yazıp tercüme
etmeleri ve 1921 yılının 1 Haziranına kadar bitirmeleri gerektiğini, kitapların bir
sonraki eğitim yılının başında hazır olması gerektiğini ve onları hazırlayan
vatandaşların ayda iki kez bir araya gelerek ders kitaplarını rapor etmeleri gerektiğini
göstermektedir.
5
Galiev6 V. (2001), Verny’deki Türk Kütüphanesi, s. 287
6
Kamzabekoğlu, D. (2021), Türkistan alkasy, s.150-151
56
Kazak
dilbilimi
tarihindeki
ilk
bilimsel
ve
eğitici eser Ahmet
Baytursunoğlu'nun "Dil bir araçtır" (Til-kural) kitabı 1914’te Orenburg’da
yayınlandı. Eserin “Söz başı” başlıklı giriş kısmında, Kazak dilinin özellikleri ve
Türk dillerinin ayrılmaz bir parçası olduğu şöyle anlatılmaktadır: “Kazak dili, Türk
dilinin bir koludur. Dünya dili üçe ayrılır: 1) kök dil, 2) birleşik dil, 3) koparmalı dil.
Kazak dilimiz, Türk dilinin bir dalı olduğu için birleşiktir. Ayrıca, Ahmet
Baytursunoğlu, milli edebiyat biliminin kurucusudur. Bilim adamının “Edebiyata
Giriş” araştırmasında Kazak edebiyat tarihi iki ana döneme ayrılmıştır: 1) Dinler
dönemi; 2) Eleştiri çağı. Ulusal edebiyatımızın evrimsel gelişimini, sanatsal ve tür
özelliklerini, bilişsel ve estetik özelliklerini tam olarak açıklamasa da, böyle bir ikiye
bölünmeyi bu alandaki ilk deneyim, gelecekteki araştırmalar için bir rehber olarak
görüyoruz.
Ahmet Baytursunoğlu’nun yetenekli bir öğrencisi olan yazar Abdulla
Baitasoğlu aktivist hocasıyla birlikte zulme uğrayan ve Arkhangelsk’e sürülen,
Kazakistan’daki eğitim dilinin ulusun dili olması gerektiği görüşündeydi. Alaş yazarı:
“Eğitim dili söz konusu olduğunda çok inatçı olmamalıyız, modern yaşamı ve
ihtiyaçları dikkate almalıyız. Eğitim diliyle ilgili bir hedefimiz ve bir hayalimiz
olmalı. Hayalimiz eğitim dilini milletin dili yapmaktır! Bu mottoyu uzun zamandır
söylüyoruz. Bu slogan hala bizim sloganımız. Bu, hükümetin milletin okullarıyla
ilgili sloganıdır” diye yazdı
7
.
Alaş bilim adamı Koşke Kemengeroğlu, “Eğitim hangi dilde olmalı?” isimli
1927’de “Enbekşi Kazak”da yayınlanan bir makalesinde, bugün hala geçerli olan
güncel bir konuyu gündeme getirdi: “Orta öğretim dili Rusça ise, asla yeterli
öğretmenimiz olmayacak. Milli okullar olmayacak, milli kültür olmayacak. Diğer
Türk milletleri orta öğretimi kendi dillerinde yürütürken Kazakların kendi başlarına
nefes almaları mantık dışıdır. Orta öğretim Rusça ise, Kazakça kitap yayınlamaya
gerek kalmayacak. Ders kitapları Kazakçaya çevrilemez” dedi.
8
Zor bir tarihsel dönemde, Alihan Bökeyhan (astronomi, dünya inşaatı, tarım),
Ahmet Baytursunoğlu (dilbilim, edebiyat eleştirisi), Miryakup Dulatoğlu (muhasebe
aracı), Jüsipbek Aymautoğlu (psikoloji), Halel Dosmuhamedoğlu (doğa bilimleri,
biyoloji, fauna), Alimhan Ermekoğlu (matematik), Eldes Omaroğlu (dilbilim,
matematik, metodoloji, fizik), Moldagali Joldıbayoğlu (dilbilim), Sultanbek
Kocanoğlu (matematik), Magcan Jumabayoğlu (pedagoji), Jumahan Kuderoğlu
(tarih, botanik, tarım), Telcan Şonanoğlu (tarih), Koşke Kemengeroğlu (tarih,
dilbilim, tarım, kimya), Muhtar Auezoğlu (edebiyat, doğa), Abdulla Baytasoğlu
(hayvan dünyası), Mırzagali Esboloğlu (kültür), Jiengali Tleulin (tıp), Biahmet
Sarsenoğlu (fizik), Hayreddin Bolganbayoğlu (tarih), Smagul Saduakasoğlu (tarih,
edebiyat) gibi diğer aydınların ders kitaplarının hazırlanmasına ilişkin kararnameleri
meyvelerini vermeye başladı.
9
Kazak bilim adamları ayrıca laik eğitim ve dünya medeniyeti arayışına
odaklandılar. Alfabe,
dilin ses sistemi, edebi miras konularında yapıcı önerilerde
bulunularak uygulamaya konuldu. Alaş alimleri siyasi mücadeleye katıldılar, ilk milli
7
Kamzabekoğlu,D. (2021), a.g,m, s.167
8
Kamzabekoğlu,D. (2021), a.g,m, s.179
9
Toktarbay, Y. (2019), Jarık saule s.63
57
yayınları, sosyal bilimler, laik disiplinler üzerine ders kitapları ve öğretim
materyalleri yazdılar. Onlarca yıl zulme uğramasına rağmen, en değerli eserleri
Kazak biliminin temeli olmaya devam etmektedir. Böylece Kazak dilinin bilim dili
olabileceğini kanıtladılar, yerli metodolojide, genel olarak pedagojide, bilimin birçok
alanında milli dilde ilk terim modellerini yarattılar. Alaş döneminden önce sadece
konuşma ve edebi dil
olarak hizmet veren Kazak dili, şimdi basının dili, resmi
belgelerin dili ve bilim dili haline geldi. Kazak dilinde bilimsel eserler, ders kitapları
yazıldı ve işlevsel hizmetlerinin kapsamı genişletildi.
Alaş aktivistlerinin ders kitaplarının hazırlanmasındaki sıkı çalışmasının pratik
ve ahlaki bir değeri olduğunun farkındayız. Bu bağlamda, aşağıdaki sonuçları
çıkarmak istiyoruz: XIX. yüzyılın sonundan itibaren Alaş yazarları, Rus bilim
adamlarının eğitim ve metodolojik çalışmalarını milletin çıkarları doğrultusunda
teşvik etmekte, Kazak milletinin eğitimini talep etmektedir. Yirminci yüzyılın
başlarında, “Peygamber Devri”, “Alfabe”, “Ders Kitabı”, “Muhasebe” gibi yeni
müfredata uygun dini ve eğitici nitelikte eğitim ve metodolojik eserler yazıldı.
Alaş’ın ruhani lideri Ahmet Baytursunoğlu, yüzyılın yirmili yıllarının başından beri
okulun ve yazarların ders kitaplarının ve el kitaplarının çevirisini organize etti.
Birçoğu Alaş aktivistlerinin zulmünden önce yayınlandı.
Достарыңызбен бөлісу: